Eskiden çekirdeği bardak hesabıyla alırdık
Ne güzel günlerdi
Ayağımızda kara lastik kışı beklerdik
Kar yağdığımı gel keyfim gel
Naylon ayakkabı ile kızak kaymak
Üstü başı car çamur bir çocuk
Soğuktan morarmış el ve ayaklar
Anne kapıda elinde terlik
Yen mi ?Yemen mi?
Binbir yemin billah
Ertesi gün yine aynı
Hani ortası delik para vardı ya
Bir ele geçirdik mi
Sanki bakkalı satın alırdık
Hani o buram buram kokan bisküviler
Gofretler, lokumlar, bandırmalar
Sahi şimdi neden kokmuyorlar
Bakkaldan param yok bana bir lokum ver diye utanmadan istediğimiz günler
Yırtık pantolonu var diye yadırganmadığımız,
Kimsenin kimseye bahane bulmadığı
Onun var ,bunun yok denmeyen yıllar
Beş altı kardeşin aynı yatakta yattığı
Aynı tabaktan yemek yediği günler
Toz toprak çamur içinde oynayıp hasta olmadığı zamanlar..
Okula her gün bir odun götürdüğümüz
Yaramazlık yapınca sıra dayağı yediğimiz yıllar
Oyun bozanlık yapana zıllıma cezası verip oynatmadığımız
Ertesi gün affedip ,oyuna aldığımız arkadaşlar..
Zamsız, dertsiz, tasasız,
Hepimizin, biz gibi olduğu ,
Herkesin olduğu gibi göründüğü
Herkesin, herkes gibi olduğu zamanlar..
Üç beş çuval un
İki çuval patates ,bir çuval soğan la geçirdiğimiz kışlar.
Baharlayacak kadar erzağı olanın zengin sayıldığı
O Güzelim saf-temiz yıllar nerede şimdi ?