Ülkemizde,hatta Avrupa,asya ,Amerika,Afrika kısacası tüm dünyada her işte her meslekte kendini hizmet dışı güç olarak göstermekten zevk alan ,insanları türlü şekilde,onları köle gibi kullanan bir takım kişilik bozukluğu yaşayan elinde ki servete güverek hareket eden kişiler vardır.

Bu kişiler kimi zaman çete lideri kimliği altında,kimi zaman uyuşturucu,kimi zaman mafya ,kimi zaman da siyaset lideri kisvesiyle ortaya çıkmışlardır.

Bu kişiliksiz insanlar para mağduru veya şöhret budalası gençleri avlayarak diktatörlüklerini ilan etmekte ve kendi kurallarıyla hüküm sürmeye başlamaktadır.

İşte bu tip ego manyağı insanlara ,şizofrenik kişilere kısaca Baron denilmektedir.

Bunun için örnekler sıralamaya gerek yok, çünkü tv.lerde bunlardan sıkça haberlerde bahsedilmektedir.Kimi yakalanmakta kimi yakalanmadan güçlerini  insanlar üzerinde kullanmaya devam ederek krallıklarını sürdürmektedir.

Ancak  ben yinede Manavgat’tan geçmişte yaşananlardan   bazı kesimin bildiği ve tv.lerden esinlenerek siyah takım elbiseler,siyah paltolarla Manavgat ana caddelerinde gezen mafya özentisine düşünmeden koşan gençleri hatırlatmak isterim.Ve onların ipini elinde tutan çete liderlerini yani Baronları hatırlatmak isterim.Allahım neydi o özentili günler ?.

Manavgat’ın her tarafı bu siyah özentisi içinde olan gençlerin liderleriyle  neredeyse haraca bağlanmış gibiydi.

Bu gün hale baronluğunu devam ettiren kaldımı ki derseniz evet var derim..

Bugün hale Baron’luğunu devam ettiren var ve bu baron istediğini yaptırmakta,kendisine karşı gelmek isteyenleri türlü şekillerle sindirmekte,susturmaktadır.Çünkü onun dediği,ağzından çıkan kanundur.Sıkı mı itiraz etmek.?

Özellikle siyaset arenasında kendini gösteren bu baronluk politik çevrelerde etkili olmakta ve buna bir takım aynı siyaset adamı veya kendi siyasetine bile ihanet edenlerle yıllarca öyle göstermelik kuralsız işlere imza atıyorlar ki.Herkeste buna alkış tutuyor nedense.

Aslında bu yazdıklarımı hangi partide siyaset yaparsanız yapın,ister turizmci olun ister esnaf hepiniz biliyorsunuz. Antik kentimiz Side’de az çekmedi bu baronlardan zamanında.Sadece bunları Manavgat’ta  yüksek sesle söyleme cesaretini gösterecek Manavgat’lı delikanlı adamları bulmakta zorlanabiliriz..

Kimlerin başkanlık koltuklarında oturacaklarına, kimin para kazanacağına, kimin ise sistem dışı kalacağına karar veren kentimizin bu uç beyleri hiçbir şekilde kaybetmeme adına sistem oluşturuyor.Hele şimdilerde algı yaratmak halkı körüklemeye yetiyor bile.

Yakın zamanda bu kent, Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası (matso) seçimlerinde bu gerçeği birebir yaşamıştı. Daha sonra Manavgat esnaf ve sanatkarlar oda seçimlerinde (meso)gördük.CHP kongresinde gördük, Baron’un dizaynına göre tüm oda seçimleri ile siyasi parti başkanlık,belediye başkanlığı ,belediye meclis üyeliği hatta muhtarlık seçimleri bile şekillenmektedir.Kaybetmeyi asla ve asla kabul etmeyen Manavgat  Baronu’na göre kazanmak için her yol mubah olduğundan ne yapıp ne edip o koltuğa istediği piyonu oturtmakta.

Manavgatın Siyasi kulislerde konuşulduğu gibi kimi Ankara’da  partilerin Genel Merkezi’nin kapısını çalıyor, kimi Antalya yerelinde kapı kapı dolaşıyor. Öyle böyle çalışmıyorlar, Manavgat Baronu’na borçlarını ödemek için.CHP’lilerin kapısı bitiyor hızlarını alamıyorlar AKP’lilerin, İYİ Partililerin, iş insanlarının direk yüzüne yüzüne  ‘ falan yerin başkanı şu olacak,falan milletvekili olacak  ‘ gibi.

 İster kendi partisinden veya diğer partilerden de adamı olan baron onların getirdiği bilgilerle siyaseti,ticareti ,iş insanlarını,turizmcileri dizayn etmeye devam ediyor.

Mhp,CHP,Akp,İyi parti, baronların, patronların, devşirmelerin, ihanet edenlerin partisi hiç olmadı!  Oynanan oyuna karşı durmak ‘tek ses’ olmakla mümkün…

Şuna inanıyorum ki ; Bunun için geçmişte olduğu gibi Manavgat yine bu siyah paltolu ve siyah takım elbiseli televizyon dizilerinden görerek heveslendikleri baronluğa ve onların tetikçilerine geçit vermeyecektir.

Ah şu televizyonlarda ki Baron dizileri olmasa.