Karaman’da Artist Mektebi olduğunu söylesem inanır mısınız? İster inanın, ister inanmayın. Söyledim bile…
İrfan Ataseven Anadolu Lisesi, 3 yıldır tiyatrocu yetiştiriyor. Karaman’dan Çetin Tekindor, Altan Erkekli, Haluk Bilginer, Burak Sergen, Can Gürzap, Ferhan Şensoy, Erkan Petekkaya, Zerrin Tekindor, Demet Akbağ ve Ayda Aksel gibi sanatçıların çıkmayacağını kim iddia edebilir? İmkân vardı da tiyatrocu mu yetişmedi?
Artisti, ‘olduğundan başka görünen, yapmacık davranan kişi’ olarak değil, ‘sanatçı’ anlamıyla kullanıyorum. Türk Dil Kurumu, artist sözcüğünün anlamını, güzel sanatlardan birini meslek edinen kimse, sanatçı olarak belirtmiş. Ressam, heykeltıraş, mimar, dansçı, müzisyen ve tiyatrocular artist olarak adlandırılır.
İrfan Ataseven Anadolu Lisesi’nde sanatçı ruhlu ve sanat aşığı iki öğretmen üç yıl önce okulda öğrencilerin yüreklerine tiyatro ateşini düşürmüşler. Üç yıldır harlanan tiyatro sevgisi öyle bir noktaya gelmiş ki, bugün size İrfan Ataseven Anadolu Lisesindeki tiyatro aşkını anlatacağım.
Kubilay Doğan, İrfan Ataseven Anadolu Lisesinde Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni. Tiyatroyu, öğrencilerini ve mesleğini seven bir idealist. Kubilay DOĞAN, üç yıl önce okulda tiyatro kulübü kurmuş. Coğrafya Öğretmeni Mehtap DOĞAN CAN, Kubilay Öğretmeni yalnız bırakmamış. Üstelik, kurulan kulübe oyuncu olarak destek vermiş.
Kubilay ve Mehtap öğretmenlerin yaktığı tiyatro ateşi, öğrencileri cezbetmiş. Birçok öğrenciye tiyatro sevgisi aşılanmış ve tiyatro okul kültürü haline gelmiş.
Tiyatro Kulübü’nün ilk oyunu kurulduğu yıl sahnelenmiş. Karaman Belediyesi ile ortak bir çalışma gerçekleştirilmiş. Halka ve öğrencilere gösterime sunulan ‘Arıza Dürdane’ oyunuyla başlamış macera. Adaptasyon olarak Kubilay Doğan tarafından kaleme alınan oyun 2 kez gençlere, 2 kez de yetişkinlere oynatılmış.
Öğrencilere sadece oyunculuk öğretilmemiş. Tiyatro hazırlık aşamalarında, yönetmenlik de öğrencilere devredilmiş. İrfan Ataseven Anadolu Lisesi’nin ilk öğrenci yönetmeni şu an Niğde’de Türk Dili ve Edebiyatı okuyan Nur ÖZKER olmuş. Yönetmenliği başarıyla gerçekleştiren Nur ÖZKER, tiyatro sevgisini üniversitesindeki topluluğuna da taşımış.
İkinci senede ilk oyunda başrol oynayan Kübra GEZER ve Zeynep Aslı ORDUOĞLU yönetmen koltuğuna oturmuşlar. Bu kez ‘Kurtuluş Yolunda’ adlı oyun sahnelenmiş. Oyunun başrolünü Coğrafya Öğretmeni Mehtap Doğan Can üstlenmiş. Mehtap Öğretmen başarılı bir performans sergilemiş. Bu oyun da Karaman Belediyesi ile ortaklaşa gerçekleştirilmiş. Hem öğrencilere hem halka iki kez sunulan oyun büyük beğeni toplamış.
Her yıl sahne önü ve arkasında eleman yetiştirmeye devam eden Tiyatro Kulübü, ikinci yılında dekor, suflör, ışık, ses gibi alanlarda da Kimya Öğretmeni Tülin BOYACIOĞLU ile yeni öğrenciler kazanmış.
Üçüncü sene, Kubilay DOĞAN’ın senaristliğini yaptığı, Mehtap DOĞAN CAN’ın başrolü üstlendiği ‘Çanakkale Ateşi’ isimli dram 3 gösterimde de halk tarafından çok beğenilmiş.
İlk gösterimi Piri Reis Kültür Merkezi’nde iki seans olarak gerçekleştirilen oyun o kadar büyük beğeni toplamış ki üçüncü seans, KMÜ Tiyatro Topluluğu ‘Biz Bize’ ekibi ortak çalışmasıyla 22 Mart Cuma akşamı, 15 Temmuz Konferans Salonu’nda gerçekleştirilmiş.
Tülin BOYACIOĞLU’NUN seçtiği muazzam müziklerle ve solist öğrencilerle daha da gelişen Tiyatro Kulübü’nün ‘Çanakkale Ateşi’ adlı oyunu büyük alkış almış. Ses ve Işık Yönetmenliğini de Kimya Öğretmeni Tülin Boyacıoğlu yapmış. Oyunun Yönetmenleri son sınıf öğrencisi Kübra Gezer ile Mehmet Emin Erdoğan olmuş. Seliz bölümden oluşan oyunda herhangi bir aksaklık yaşanmamış.
Çanakkale cephesine ülkenin dört bir yanından katılan isimsiz kahramanların hikâyesini konu edinen oyun, Kubilay Doğan tarafından kaleme alınmış. Başrollerini Coğrafya Öğretmeni Mehtap Doğan Can ve son sınıf öğrencisi Burak Aykut’un üstlendiği oyun, toplam 30 oyuncu ve 8 destek ekibiyle büyük bir katılımla gerçekleştirilmiş.
‘ÇANAKKALE ATEŞİ’
Sene 1915’li yıllar. Çanakkale’ye İngiliz ve Fransız düşman donanmaları yanaşmış ve Osmanlı İmparatorluğu’nu haritadan silerek Dünya Savaşı’nda Rusya’ya yardım edip savaşın bir an önce bitmesini istiyorlar. Anadolu masum, Anadolu mağrur. Düşmana dur demek için genç yaşlı, çoluk çocuk yeni vatan sevdalılarını arıyor. İşte bizim hikâyemiz de tam da burada başlıyor. Kastamonu’dan Halime adlı kızımız ‘Er Halim’ kılığında cepheye koşarken Erzurum’un bir köyünden ise öksüz ve yetim Ali ailesinden ayrılıp Çanakkale’nin yolunu tutuyor.
Düşman kuvvetlerinin planları, Osmanlı Paşalarının akıl dolu hamleleri, ocaklara düşen ateşler ve Türk askerinin kahramanlık hikâyeleri… Sonunda gelen zaferle birlikte “Çanakkale Geçilmez!” diyen çocuk askerler. Kısacası, bu hikayede Çanakkale’nin bilinmeyen isimsiz kahramanları anlatılıyor.
Emek Verenlere Binlerce Teşekkür
Tiyatro maliyetli iş, para gerektirir. Kostümünden dekoruna kadar her şey paraya bağlıdır. Tiyatro Kulübü’ne maddi desteği okul yönetimi vermiş. Okul Müdürü Sabri ELMAS’ı unutmak olmaz. Vefasızlık sanatın özüne, sanatçının ruhuna aykırıdır. Sabri Elmas hem öğretmenleri hem öğrencileri hiç yalnız bırakmamış, hep yanlarında olmuş, moral desteğini her zaman hissettirmiş.
Son sınıf öğrencileri, bir yandan üniversite sınavlarına hazırlanırken, derslerden arta kalan zamanlarında tiyatro çalışmalarına katılmışlar. İrfan Ataseven Anadolu Lisesi öğretmenleri, öğrencilerin okulları için verdiği emeğin çok kıymetli olduğunu belirterek, “Çocuklarımızın bu emeklerinin karşılığı ödenemez” diyor.
Çanakkale Ateşi oyun olarak yürekleri yakarken, tiyatro topluluğunun 12. sınıf öğrencileri için farklı ve hüzünlü bir anlamı varmış. Lisenin son sınıfını okuyan öğrenciler, gelecek yıl üniversite öğrenimi için kim bilir hangi şehirde olacak? Son oyunlarının heyecanını yaşarken, ekipten ayrılacak olmaları Tiyatro Topluluğu’nda hüzün yaratmış. Bir anlamda Çanakkale ateşine, ayrılık ateşi eşlik etmiş. Sahnede oyun, sahne arkasında gerçek.
‘Çanakkale Ateşi’ oyunuyla üçüncü yılını kutlayan İrfan Ataseven Anadolu Lisesi Tiyatro Kulübü, Karaman’da tiyatro sevgisinin yeşermesine vesile olurken, belki geleceğin çok kıymetli artistlerinin önünü açıyor. Üç yılda yaptıkları işlere baktıkça, emek veren herkese Karaman adına minnet borçlu olduğumuzu belirtmek isterim. Çanakkale Ateşi’nin jeneriğini de paylaşalım ki, emek verenlerin isimlerini tarihe not düşelim.
Dekorun hazırlanmasında emeği geçenler:
Fadime Şeyda Karagöz, Huriye Çil, Ramazan Tekinbaş, Ahmet Faruk Saygıner, Eren Tokay.
Ses Sanatçıları:
Dilara Korkmaz ve Burak Aykut.
Türk Erler: M.Egemen Çelik, Eray Gökçen, İ. Utku Coşgun, Mert Tüfekçi, Mert Güntürk, Abdullah Samet Dural.
Er Recep: Fatih Baycan
Er Yasin: Mustafa Yiğit
Er Muzaffer: Hiranur Kapar
Yabancı Komutanlar:
İngiliz Generaller: M.Ruhi Dağdelen, Osman Sezen.
İngiliz Yüzbaşı: Nehir Demirok
İngiliz Er: Abdulkadir Binarbaşı
Yunan General: Aziz Güzelant
Fransız General: Hayrunnisa Şahin
Oyuncular:
Mahide Anadolu: Ayşe Ebrar Demir
Mukadder: Ezgi Sümeyye Duran
Döne: Ayşe Rana Doğan
Zehra: Cennet Çatak
Doktor: Ecrin Gül Babaoğlu
Hemşire: Sude Naz Duran
Paşalar:
Esat Paşa: Ahmet Arif Uysal
Cevat Paşa: İsmail Akın
Adem Binbaşı: Yavuz Selim Güneş
Mustafa Kemal Atatürk: İbrahim Akdemir
Başroller:
Er Ali: Burak Aykut
Er Halim: Mehtap Doğan Can
Işık ve Ses: Tülin Boyacıoğlu Kimya Öğretmeni
Senarist: Kubilay Doğan
Yönetmen ve anlatıcılar:
Kübra Gezer ve M.Emin Erdoğan
KMÜ Biz Bize Tiyatro Topluluğu Başkanı:
Esra Büyükkaracan
Sahne Arkası Teknik Ekip:
Zümral Çakı, Ebrar Erva Çeliker, Hiranur Kaya
Biz Bize Topluluğu Teknik Ekip:
Betül Dağ, Sıla Cicikara, Mehmet Aslan, Fatih Düzgün, Mesut İnce, Salih Özmiş, Kübra Yıldız, Umut Kadir Koçak.
William Shakespeare, “Dünya, büyük bir tiyatro sahnesi gibidir. Herkes bu sahnede rolünü oynar, rolü bitince de bu sahneyi terk eder” demiş.
Ünlü Yazar Victor Hugo’nun, Fransa’nın başkenti Paris’te, 195 yıl önce yazdığı “Bir İdam Mahkûmunun Son Günü” adlı eserinden uyarlanan oyunun 100. kez seyirciyle buluştuğu gece, davetli olarak gittiğim Cer Modern’de tıklım tıklım dolu salonda ülkenin aydınlık yüzlü, pırıl pırıl gençlerini görmekten çok mutlu olmuştum.
"Bir İdam Mahkûmunun Son Günü” adlı oyunun eleştirisini yazdım. “Ölümden Başkası Yalan” başlıklı yazımda Haldun Dormen’in, “Tiyatro nedir?” sorusuna verdiği yanıtı hatırlattım. Ünlü tiyatrocu: “Tiyatro sevgidir, insanlara sevgi aşılar” diyordu.
Bu hafta iki kez tiyatro oyunu izledim. Bu hafta ikinci kez tiyatro yazısı yazıyorum. Tiyatro sevgidir, insanlara sevgi aşılar. İrfan Ataseven Anadolu Lisesi’nin değerli idarecileri, öğretmenleri ve öğrencileri: İnsanlara sevgi aşıladığınız için hepinize teşekkürler. Sizler bu ülkenin baharısınız. Renginizle, çiçeklerinizle, kokunuzla gönülleri mest ediyorsunuz. Yolunuz açık olsun. Seneye daha büyük kadroyla, daha çok temsille bekliyoruz. Karaman sanata hasret. Bu hasretliğin giderilmesi sizlerin emeğine bağlı.