Araştırıldığında görülecektir ki, Manavgat’ta her gün biraz daha fazla yapılan turistik tesisler ve tarım alanındaki bilinçsiz ekimler sayesinde yer altı sularımız çekilmektedir. Çekilen yer altı sularının yerine yağışların azalması sebebiyle deniz suyu dolmakta ve yer altı suları tuzlanmaktadır. Kirlenen yer altı sularının ise tekrar eski haline gelmesi imkansızdır.

Yeraltındaki suların kirlenmemesi için Manavgat Çayının Manavgat’ın iki tarafından iki büyük kanal açılması ve Manavgat’ın su havzası haline dönüştürülmesi gerekmektedir.

Bu sayede;

1- Manavgat Çayından ayrılan iki büyük kanalın altından yer altı suları beslenecek ve deniz suyunun bu boşluğu doldurup kirletmesi önlenecektir.

2- Yeni açılan kanallar ile birlikte üç ayrı kanala sahip olacak ve Manavgat’ın komple bir şekilde sudan tarımsal olarak faydalanması sağlanacaktır.

3- Yeni açılan kanallar ulaşım alanında da kullanılacak ve Manavgat sadece sahil olarak değil tamamıyla cazibe merkezi haline getirilecektir.

4- Manavgat Çayı akar, Manavgat’lı bakar sözü tarihe karışacak çünkü Manavgat Çayı ile şehrin ortasına yeni bir göl oluşturularak Manavgat su şehri olarak dünyada yerini alacaktır. Yeni oluşturulan Manavgat Gölünün üst tarafından giren kanal suyu alt tarafından çıkacak ve gölün suyu sürekli olarak temiz olacaktır.

5- 3 Eylül 1991 gerçekleşen Manavgat Çayı Su Temini Projesi'nin inşaatına, 10 Nisan 1992'de başlandı ve proje,  Aralık 1998'de açıldı. İsrail’e gönderilecek olan su projesi idi bu ve bu projeden vazgeçildi. Bu proje kapsamında 250 bin metre küp damıtılmış su ve 250 bin metreküp de ham su verilecekti. Bu damıtılacak suyu yine damıtarak ve şişeleyerek MANAVGAT SUYU olarak potansiyel müşteri olan otellere satıp, MANAVGAT’LIDAN ALINAN SU PARASINI ortadan kaldırıp, su şehri olan Manavgat’ta yaşayan Manavgat halkını su parası ödemekten kurtaralım diyorum vesselam..

Mustafa EROL

Eğitimci-Yazar-Şair