Sizlerden çok sık gelen bir sual:
Bizlere insanlardan ve cinlerden gelebilecek büyüden- nazara , hasetten fesada kadar tüm tehlike, zarar ve kötülüklere karşı vücudumuzdaki meleklerden haricen husisi olarak kendimize koruyucu melekler edinebilir miyiz ve Rabbimize nasıl sığınabiliriz ve bize hangi ayet ve dualar nasıl manevi bir zırh olur? Büyü ve nazardan nasıl korunabiliriz ve varsa üzerimizde nasıl bozabiliriz.
Elcevap:
Bu Sualin cevabını öğrenmek isteyen ve uygulamak isteyen siz kıymetli okuyucularım ile riyaya girmemek için uygulamanın kaynağının manevi olması sebebiyle söyleyemeyeceğim. Zira her doğruyu her kese ve her yerde söylemek doğru olmadığı gibi ortalıkta her zamandan çok daha fazla cirit atan müfsit şeytanlara dahi kapı açmamak gerektir. Günde 2 kez giydiğim bu zırhımı “İlim paylaştıkça çoğalır” sırrınca sizlerle paylaşmak istiyorum. Sadece Biiznillah giyip sırrını, kerametini ve keyfini yaşayıp duanıza muhtaç kardeşinize de dualarınıza lütfen dahil ediveriniz.
Her sabah ve akşam namazından sonra birer defa olmak üzere günde 2 defa uygulanır
İlk ayetel kürsinin başında Eüzübillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim diyeceksiniz diğer ayetell kürsilerde ise sadece Bismillahirrahmanirrahim diyeceksiniz.
1 kez Ayetel kürsi okuyunuz ve sağ omuzunuza doğru üfleyiniz ve Esselamunaleyküm deyiniz.
1 kez Ayetel kürsi okuyunuz ve sol omuzunuza doğru üfleyiniz ve Esselamunaleyküm deyiniz.
1 kez Ayetel kürsi okuyunuz ve tam karşınıza üfleyiniz ve Esselamunaleyküm deyiniz.
1 kez Ayetel kürsi okuyunuz ve sağ ve sol omuzdan arkanıza doğru üfleyiniz ve Esselamunaleyküm deyiniz.
1 kez Ayetel kürsi okuyunuz ve tam önünüze yere doğru üfleyiniz ve Esselamunaleyküm deyiniz.
1 kez Ayetel kürsi okuyunuz ve yukarıya göğe doğru üfleyiniz ve Esselamunaleyküm deyiniz.
1 kez Ayetel kürsi okuyunuz ve önce yutkunup sonra vücudunuza doğru üfleyiniz ve Esselamunaleyküm deyiniz.
Yüzünüz kıbleye dönük ellerinizi duaya açıp başlarındaki “ĞUL” kelimelerini okumadan sırayla NAS-FELAK-İHLAS (.Eüzübirabbinnas…., Eüzübirabbil felak…, Hüvallahü ehad Allahüs samaed… şeklinde okunacak) TEBBET ve FATİHA surelerini okuyup amin dedikten sonra avucunuza üfleyip yüzünüzden başlayıp tüm vücudunuzu sıvazlayarak mesh ederek bitiriniz.
Önemli: Bu ayetler ile Rabbimize sığınırken anlamlarını da mutlaka öğreniniz ve dua ederken kalben tasdik ediniz. O vakit tesiri ondan yüze ve hatta bazı ihlaslı kardeşlerimizde bine çıkar ve aşılamaz manevi bir zırh hükmüne geçer. Hatta hücum eden ins-i ve cinni şeytanlara karşı bir manevi kılıç hükmüne geçip düşmana isabetinde cinnileri ikiye bölerken insi şeytanları dahi cehenneme atılacak kuru odunlara çevirir.
Bazı meraklı kardeşlerimiz diyecektir ki neden selam veriyoruz?
Okuduğumuz Ayetel Kürsi İle sizi korumak için husisi olarak gelen vazifelendirilerek gelen Ayetel kürsinin her bir koruyucu meleğine gayet nazik bir hareket ile selam veriyorsunuz.
Allahım bizleri nefsimizin ve yarattıklarının şerrinden Muhafaza eyle. Amin
Evet kardeşlerim meleklerin yüklendikleri bir görev de insanları her türlü bela ve musibete karşı korumak ve insan hayatının devamnı sağlamaktır.
Nitekim Rabbimiz buyurur ki;
"Her birini (her bir insanı) önünden ve arkasından izleyen melekler vardır. O'nu Allah'ın emrinden (veya Allah'ın emriyle) korurlar." (Ra'd, 13/11)
"Hiç kimse yoktur ki üzerinde bir koruyucu, bir denetleyici (melek) bulunmasın." (Târık, 86/4)
Evet ayetlerde ifade edildiği gibi, herkes için husisi koruyucu meleklerin olduğu bir gerçektir Ve Yine Taberâni'nin rivayet ettiği bir hadis-i şerifte her insana üç yüz altmış (360) meleğin nezâret ettiği ve insanı koruma altına alarak görevlendirildikleri beyan edilmiştir.
Ayrıca Rabbimizin "Şunu iyi bilin ki üzerinizde bekçiler, değerli yazıcılar (kiramen katibin) vardır, onlar, yapmakta olduklarınızı bilirler." (İnfitar, 82/10-12) ayetinde açıkça bahsedilen melekler de var ki bizler her namazın sonunda sağ ve sol omuz başımızda bulunan bu meleklerin her birine ayrı ayrı selam veriyoruz.
Biz insanlarda harici ve dahili koruyucu ve görevli melekler hayatımızın devamı noktasında her bir organımızda ve hatta belki her hücremizde vazifelerini tam olarak eksiksiz yerine getirirler. Zira yine Peygamber Efendimizin Aleyhissalatu vesselamın "Allah (c.c.) rahime bir melek vazifelendirir…"( Buhari, Hayz 17; Enbiya 1; Kader 1; Müslim, Kader 5.) hadisi açıkça bu sırra işaret etmektedir. Rahimlerde insanoğlunun yaratılmasından kalbinin atmasına, karaciğerinin çalışmasına kadar melekler vazife-i ilahiyyeyi yerine getirir. Aklına ve fikrine güvenen dinsizlerin kendi emir ve iradeleri olmadan çalışan muhteşem vücud makinasındaki binlerce organı gördükleri halde kendi vücutlarına bile iradeleri ile hükmedemedikleri halde akıllarına güvenmeleri akılsızlıklarının bir göstergesi değil midir ki bir karaciğer 200’ün üzerinde vazife yaparken kendisi Allah’a kulluk vazifesini yapamaz. Hatta hayvanlarda dahi onların sevk ve idareleri görevli melekler tarafından yapılmakta ve gayet harika haller ile üreyip çoğalmalarından hayatlarının devamına ve son anlarına kadar binler mucizeler ile hayatlarının devamı dahi bunu açıkça göstermektedir. Maalesef yine de o hayvanlar kadar bile Hayatını devam ettirme noktasında yetenek ve kabiliyeti olmayan insanların hayvanlardan daha akılsızca hareket ederek bu muhteşem sanatı ilahiyye ve sevk-i Rabbaniyeyi inkar etmeleri ve kör sağır tabiata ve tesadüfe vermekle bizlere yaşasın kafirler için cehennem dedirtmektedir. Allah c.c. cümlesine hidayet versin. Amin. Bu meseleyi Risale-i Nurun binler ispat, hakikat ve dinsizleri hayvandan yüz derece aşağıya düşüren delillerine havale ediyor ve haddimizi aşmaktan Rabbime sığınıyorum.
Bizler günahları işlediğimizde şeytan-i cin musallatına maruz kalırız. Ruh ve bedenimiz ile işlediğimiz günahın cinsine ve hangi organımız ve uzvumuz ile işlediğimize bağlı olarak oradaki görevli meleğin yerini bir şeytan alıp bizlerde bir takım ruhsal ve fiziksel hastalıklar yaparlar. Aklında şirk olanın beynine bir şeytan yerleştiği gibi haram yiyenin ve içenin midesini ve böbreklerini işgal eden bir şeytan musallat olur ve onlarca mide, bağırsak, böbrek hastalıkları zuhur eder. Göğsüne vurarak isyan edenin göğüs kafesine girerek nefesini keserken onlarca göğüs hastalığına kapıyı kendi elleri ile açar. Anne babaya el kaldıranın ellerine ve bedenine yerleşen Şeytanier aynı zamanda iftira atanın ve birtakım günahları işleyenlerin dahi sırtına ve omurgasına biner ve kendine orayı bir mekan eder hakeza.. Yazılan ilm-i sayik eserlerinde ve uygulamalarında 1400 seans videosunda bu hakikat deliller ile aklı olan her insanın inkar edemeyeceği bir surette ispat edilmiştir. Elhamdulillah. İlm-i Sayik’teki asıl gaye vücudumuzu işgal eden şeytani ve necis varlıkların her birini doğru dua, tevbe, kefaret, zekat, namaz ve ibadetler ile temizleyip onların yerlerine görevli meleklerin Biiznillah şeytanileri oralardan temizleyip tekrar yerlerini şeytanilerin işgal ettiği melekleri görevli olduğu bölgelere yerleşmesine sağlayarak Rabbimizin sevdiği ve razı olduğu bir kul olmaktır. İlm-i Sayik Eserlerinde tüm sır ve hikmetleriyle bu mesele izah edilmiştir.
Haram-i Eşme / Erol Tangut/Sayik Kitap