Bugun...



28 şubat 1997 ; BALANS AYARINA GELENLER BALANS AYARINA UĞRADI!

80 öncesinde insanlarımız "Sağcı- solcu, faşist - komünist, şeriatçı- laik gibi kamplara ayrılmıştı. Ülkede bir kaos meydana getirilip kavgalar çıkartılmıştı. Bu anarşi ortamında kanlı öğrenci olayları tezgâhlanmış ve binlerce gencimiz, maalesef, hayattan koparılmıştı.

facebook-paylas
Tarih: 29-02-2024 12:45

28 şubat 1997 ; BALANS AYARINA GELENLER BALANS AYARINA UĞRADI!

Bu olayların En kanlısı da Taksim Meydanındaki bir Mayıs İşçi bayramı kutlamalarında, nereden geldiği belli olmayan kurşunlarca 34 insanımız katledilmişti. Şimdilerde daha iyi anlıyoruz ki; bütün bu menfur hadiseler aslında askeri bir müdahalenin (80 Darbesi) zeminini hazırlamak için planlanmış ve yapılmıştı. Çorum, Maraş, Sivas

Madımak olaylarıyla da insanımızın “ALEVİ –SUNNİ” diye birbirine düşmesi amaçlanmıştı. Memleketin başına bela olan, on binlerce insanımızın canına ve yüz miyarlarca dolarlık milli servetimize mal olan PKK’nın, ülkemiz üzerinde bir takım kirli emelleri olan ABD ve Avrupa devletlerince kurdurulduğu artık herkesçe malumdur. Hatta PPK kontrolden çıkınca da ona alternatif olarak HİZBULLAH terör örgütü devreye sokulmuştu. Uğur. Mumcu, Bahriye. Üçok, Muammer Aksoy, Taner. Kışlalı, Abdi.ipekçi, Çetin.Emeç, Necip Hablemitoğlu, Gaffar Okan suikastları da milletimizin birlik ve beraberliğine kast edilen olaylardı. O günlerde, mantar biter gibi, bir anda ülkemizin en merkezi yerlerinde uzun saçlı, sarıklı, uzun sakallı ve eli bastonlu "ACZİMENDİLER" türetilmişti. Ardından konu mankeni "Fadime’ler" "Müslüm Gündüz’ler" "Ali Kalkancı’lar" devreye sokularak “Bin yıl bitmeyecek” dedikleri "28 ŞUBAT" zulmüne zemin hazırlanmıştı.

TARİHİMİZ DE KARA BİR LEKE: 28 ŞUBAT

-28 Şubat sürecinde dönemin Erzurum Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Osman Özbek, Başbakan Necmettin Erbakan'ı hac ziyareti sebebiyle hedef almış ve hakaretler yağdırmıştı.

-28 Şubat döneminde İstanbul Üniversitesi öğrencisi olan Nuray Canan Songür, başörtülü olduğu için okuldan yaka paça karakola götürülmek istenince çıkan arbedede ağır darbe aldı. Hamile olan Songür çocuğunu da kaybetti.

-28 Şubat'ta başörtüsü yasağını protesto eden Dilek Gürgen, polisten kaçarken ayağını kaybetti

-İstanbul Üniversitesi'nde 28 Şubat darbe sürecinde büyük bir insanlık suçu işlendi. Rektör Yardımcısı Nur Serter başörtülü öğrencileri ikna odalarına alarak okula başörtüsüz gireceklerine dair taahhütname imzalattı.

-Cumhuriyet Üniversitesinde (CÜ) 1995 yılında Behiye Karadeniz ve arkadaşları başörtülü oldukları için mezuniyet töreninden yaka paça dışarı çıkartıldı.

-İstanbul Milletvekili Merve Kavakçı, başörtülü olduğu gerekçesiyle Bülent Ecevit'in talimatıyla Meclis'ten kovuldu.

-Kanser ve böbrek hastası 71 yaşındaki Medine Bircan, başı açık fotoğrafı olmadığı için tedavi edilmedi.

-Gaziosmanpaşa'da İmam Hatip Lisesi'ndeki kız öğrencilere keskin nişancılar yollandı.

-Dönemin İçişleri BakaMeral Akşener, "Milli Güvenlik Kurulu kararları uygulanacak." diyerek darbecilere boyun eğdi.

-Fatih Altaylı isimli gazeteci kisveli provokatör, başörtüsünü savunan kız öğrencilere alenen küfrederek, irin kustuğu bir köşe yazısı kaleme aldı.” (Basın O zulüm günlerinde Müslümanlar rencide edilmiş, inancını yaşayan devlet görevlileri kamudan tart edilmiş…“Yeşil sermaye” damgasıyla iş yerleri, girişimciler, esnaflar fişlenmiş… Mütedeyyin insanlar “Laiklik ve Atatürkçülük” sopasıyla dövülmüş… İmam Hatipler, Kuran kursları kapatılmış… Başörtüsü / türban, çember sakal ve kat sayı zulmü hortlatılmış… Bu zulme boyun eğmeyen on binlerce üniversite öğrencisinin eğitim hayatı söndürülmüş… Ülkenin Başbakanı dahi çocuklarını yurt dışında okutmak zorunda kalmış… 28 Şubat ortaçağ karanlığının menfur kararlarıyla ülke adeta yaşanmaz hale getirilmişti.

28 ŞUBAT'IN DEDİKLERİ

Şimdi daha iyi anlıyoruz ki; Bütün bu zulümler, ülkemiz üzerinde karanlık emeller besleyen iç ve dış şer odaklar tarafından işlenmişti. Çünkü bu şer güçler insanımızı siyasi, ideolojik, ırki ve mezhebi kamplara bölerek birbirimize düşürmek istemişlerdi. Bizim kendi içimizde birbirimizle savaşarak enerjimizi tüketmemizi, millet olarak bilimsel, sosyal, kültürel, teknolojik, ekonomik ve başta savunma sanayii olmak üzere, her türlü sanayi alanında büyüyüp gelişmemizi önlemeyi planlamışlardı. Türkiye’nin müreffeh bir ülke olarak, tarihte olduğu gibi, yine dünyaya nizamat veren, oyun kuran, adalet, hak-hukuk ve insanlık dağıtan durumuna geleceğinden korkmuşlardı. Evet 28 Şubat dahil, ülkemiz üzerine oynanan tüm oyunlar, dahili ve harici şer odakları tarafından icra edilmiş yüksek düzeyli birer toplum mühendisliği ve profesyonele tiyatro imiş.

28 ŞUBAT'IN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Kim(ler) yapmıştı bütün bunları? Ülkemiz üzerinde bir takım hesapları olan büyük / küçük devletler ve onların yerli işbirlikçileri… Gücü kutsayan derin / çukur devlet artıkları, legal yollardan, halkın teveccühünü kazanarak siyasi iktidarı elde edemeyen siyasetçiler, rantçılar ve bankaları soyan diplomalı haydutlar… Bizler inanalar olarak, bütün bu anarşinin, cinayetlerin, terörün Müslümanların işi olamayacağını zaten biliyorduk. İyi de o zamanlar her olayın, anarşinin, cinayetin ardından "TÜRKİYE LAİKTİR LAİK KALACAK" "KAHROLSUN ŞERİAT" sloganlarıyla sokaklara dökülüp yeri göğü inletenler..

Medyada Müslümanlar aleyhinde yüzlerce, binlerce yazı yazanlar, televizyon kanallarında ağızlarından köpükler saçarak dindarları aşağılayan siyasiler, bilim adamları, sanatçılar, iş insanları, sivil toplum elemanları… Ellerindeki Atatürkçülük-laiklik sopalarıyla Müslümanları döven içimizdeki ecnebiler… İmam Hatipliyi, Kuran öğrencilerini, cami cemaatini aşağılayanlar, toplum hayatından adeta tecrit edenler… Bu planların hazırlayıcıları tarafından oyuna gelmiş olmuyorlar mı? Şimdi onların bu insanlara, en azından, bir özür borçları yok mu?

 

merhabaşelale.com




Bu haber 735 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
YAZARLAR
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI