Tweet |
Tüm Şehit sayılmayan şehit aileleri derneği( TÜŞAD)Başkanı Havva Gölbez ve Nuray Vural,Evlatlarının niçin ve kimler tarafından öldürüldüğü ve işlenen bu tür cinayetlerin sebeblerinin ne olursa olsun öğrenmek istiyor.Ölüm nedenlerinin saklanmadan kendilerine bildirilmesini isteyen TÜŞAD konuyla ilgili yetkili makamlara gönderdikleri yazıda şöyle seslenmekte;
İlgili makama;
Sayın Devlet yetkilileri. BİZİM KURUM- KURUMLARI ,TSK’ MIZI KARALAMAK GİBİ BİR AMACIMIZ OLAMAZ ..
Bizler evlatlarını vatani görevini yaparken, şüpheli bir şekilde evlatlarını kaybeden şehit aileleriyiz.
Evlatlarımızın niçin ve kimler tarafından öldürüldüğü gerçeği bizlerden saklı tutularak, işlenen bu cinayetler bize;
Eğitim zaiyati, kaza kurşunu yada intihar olarak bildirilmektedir.
Oysa, insanın zaiyati olmaz, zaiyat eşyada olur.
Kaza kurşunu ise ne şekilde olduğu açıkça belirtilmeli, varsa suçlu yada suçlular cezalarını cekmeliler dir.
En vahimi de, intihar etti demeleridir.
Çünkü evlatlarınız askere alınmadan önce iki defa sağlık muayenesinden geçirilmektedir. Bu süreçte bir sorunu varsa neden askere alınmıştır?
20 yaşına kadar düzgün bir şekilde yaşamını sürdüren Evlatlarımız askere alındığında ne tür kötü muameleye maruz kalıyorlar da, canlarına kıyacak konumlara getiriliyorlar. Bu ölüm olaylarının cinayet olmasından daha çok intihar olması ise aydınlatılmaya muhtaç soruların başında yer almaktadır.
Kaldı ki Evlatlarımızın ölümünün cinayet olduğuna dair yüzlerce delil dosyalarında olmasına rağmen bunlar göz ardı edilerek gerçekler gözlenmiştir. Sözde bunun böyle yapılmasının nedeni ise, halkın askerlikten soğuyup, çocuklarını askere göndermeyecegi içinmiş. Yani kısaca Türk silahlı kuvvetlerinin itibarını korumak amaçlı imiş.
Gerçekten Türk silahlı kuvvetlerinin itibarını korumak istiyorlarsa,
Bu zamana kadar peygamber ocağı bildiğimiz kışla lardaki Evlatlarımızın katillerini bulup en ağır şekilde cezalandırmaları ile korunur ordunun itibari.
Böyle yalan dolan evraklarla ordunun itibari korunmaz tam aksine iyice itibarsızlastırılır.
Bunu bilmek için alim olmak gerekmez.
Yaklaşık 10 yıl önce Roboski olayında 34 kaçakçı katırlari ile birlikte terörist zannedilerek vuruldu, ertesi gün bunların terörist değil kaçakçı olduğu anlaşıldı ve bunlar şehit sayılarak ailelerine toplu tazminat ödenerek şehit maaşı bağlandı ve her aileden iki kişiye devlet dairelerinde iş imkanı tanındı.
Peki şimdi sorarım size;
Biz Evlatlarımızı vatanı görevi için kışlaya göndermek yerine, dağa yada kaçakçılığa mı gönderseydik???
Bu ülkede kaçakçılık mubah, vatani görevini yapmak suç mu????
Bizler sadece canımız evlatlarımızı kaybetmekle kalmadık. Birde onlara atılan intihar etti iftiralarının yalan olduğunu ispatlamaya zorlanıyoruz.
Elinde barut izi olmayan, olay silahı üzerinde parmak izi olmayan ve benzeri bir sürü yalanlarına bizlerin inanmamızı beklerken bizlerin zekası ile alay ediyor lar adeta.
Sayın cumhurbaşkanımiz başbakanlığı döneminde bir sözü vardı.
Şöyle demişti:
""Fırat'ın kenarında bir kuzu kaybolsa bundan devlet sorumludur demişti""
Peki bizim Evlatlarımız kışlada katledildi, bundan kim sorumludur????
Neden katillerini bulup cezalarını vermek yerine, adeta katilleri korunmaktadır.!!!!!
Terörü tanımlarken ilk akla gelen askere kurşun sıkan dır.
O zaman Türk silahlı kuvvetleri önce kendi içindeki Evlatlarımızın katilleri olan terörist komutanları temizlemelidir.
Bizler gerçekler ortaya çıkıncaya ve, Evlatlarımızın katilleri bulunup en ağır cezayı alana kadar vatan sağolsun demeyeceğiz. Çünkü bizim vatanımız evlat larımız ile güzeldi. Adaletsiz ve evlatsız vatanlarını alsınlar başlarına çalsınlar!!!!
Çünkü biz acılı aileler, evlatlarımızı dağda yada cephede kaybetmedik, kışlada birileri tarafından vurularak kaybettik. Sonunda hangi kapıyı çaldıysak kapılar yüzümüze kapandı, derdimizi anlatacak muhattap bile bulamadık.
Geçen süreçte zorda olsa evlatsız yaşamaya alıştık ama, Adaletsiz yaşamaya asla alışamadık.
Adalet bir ülke için gök kubbenin direği gibidir. Adaletin olmadığı yerde hiç bir şey yolunda gitmez.
Şunu iyi biliyoruz ki,
Evlatlarımızın katillerini gözümüzün önünde dar ağacına assalar da bize canımız evlatlarımızı geri getirmeyecek.
Ancak Adaletin yerini bulması evlat acısı ile yanan yüreklerimize bir parçada olsa su serperek, boğazımızda ki düğümü bir nebzede olsa gevsetecek dir.
Adaletli bir hukuk sistemi umudu ile,
Şehit Evlatlarımız nezdinde,
Tüm şehitlerimizi Özlem ve saygıyla anıyor,
Aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz.
""SUÇLU DEV OLSADA
HAK ÖNÜNDE CÜCEDİR.
HAKLI KARINCA OLSADA
ONDAN DAHA YÜCEDİR " TÜM ŞEHİT SAYILMAYAN ŞEHİT AİLELERİ DERNEĞİ BAŞKANI HAVVA GÖLBEZ - NURAY VURAL
Mustafakutun
merhabaşelale.com