Bir röportajında  "Mamak Zindanına 18 yaşında girdim   31 yaşında gençliğimi yitirmiş şekilde çıktım " diyor. Tabi birde cuntanın cezaevi bekçisi askerler Mamak'ta tutsak yapılan biz ülkücüler ile  Devrimci arkadaslarımıza her sabah saatlerce hop eşliğinde  çok sevdiğimiz İstiklal Marşımızı söyletmeleri en fazla zoruma giden di."diyor.

CUNTA ÜLKÜCÜ VE DEVRİMCİLERİ EZDİ

Yine MYP Lideri Remzi Çayır , Cunta Mamak'ta ülkücülere ve Devrimci gençlere tuhaf renkli bir tulum elbise giydirmek istedi. Cuntanın bu tuhaf elbise giyilmesini  Devrimci Gençler ile Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı ve BBP Kurucu Lideri merhum Muhsin Yazıcıoğlu  cuntanın bu teklifine işkence yapılma ( ayaklarının altı jiletle dilim dilim kesilme ve ardından tuzlu suda yürütme ile yüksek dozda elektrik verme) işkencesini göze alma bahasına   Devrimci gençlerle birlikte "Biz daha burada neyle suçla  suçlandığımızı bile bilmiyoruz . Biz sadece tutulup buraya tıkılanız. Daha yargılanmadık. Hükümlü değiliz, bu deli saçması elbiseyi gitmeyiz diye itirazda bulunur. Remzi Çayır ; biz ülkücüler de devrimci gençler gibi itiraz etme kültürü olmadığı için bir ülkücü arkadaşımız " Cezaevi yönetimi ile papaz olmayalım onları kızdirmayalım ki; başımıza bir şey gelmesin der. Muhsin Yazıcıoğlu da daha başına ne gelebir ki cezaevindeki ve her gün işkence görüyorsun ve hürriyeti elinden alınmış. Daha başına  ne gelebilir." diye cevap verir ve ülkücüler de devrimci gençlerde  Cuntanın deli gömleği giydirmesini kabul etmezler. Giymezler.

CEZAEVLERİ ELİNDE SOPA

MYP Lideri Remzi Çayır ; bizde infaz sistemi cezaevindeki  ceza evinde kalanı ıslah etmeye yönelik bir düzenleme değil . Gücü elinde bulunduranların elinde sopa diyor. Cezaevinden çıkan katalog   suçlu bir hırsız daha profesyonel hırsız olarak çıkıyor. Katil biri daha seri katil olarak çıkıyor diyor. Siyasi saikle ve absürt suçlamalarla tutuklanan birisi ise bugüne kadar hiç biri cezaevinde ıslah oldum ; geçmiş siyasi görüşüm yanlış mış deyip çıkana bugüne kadar ben hiç rastlamadım diyor. Bence de çok doğru söylüyor .

MYP Liderinin dediği gibi 14 Mayıs sonrası şekillenen TBMM'nin  28. Dönem Milletvekili tablosu ivedilikle  Sivil Anayasa yapacağız tamtamından önce Yeni bir İnfaz Yasası ile başta tüm siyasi saikle tutuklu bulunanlar tahliye edilmelidir. Af tehlikeli bir laf. Siyasi saikle tutuklanan ( yasal bir bankaya para yatıran, yasal sendikaya  üye olma  tıpkı focebook , Twitter, watsapp gibi   gibi yasal iletişim aracını  telefona indirmeyi  baştan mahkemelere suç kabul ettilerilerek

TALİMATLA HÜKÜMLER

tutuklama ve mahkemelerce talimatla hüküm verme garabeti ile 1,8 milyon insan hakkında adli işlem yapıldı evi basıldı. Terör örgütü üyeliği palavrası ile insanların hayatları karartıldı) . Dünya da 1,8 milyon terör örgütü üyeliği saçmalığı ile adlı işlem yapılan yargılama manyakligi yok.  Dünyada terör örgütü davalarında örgüt yönetimi şekil ve şeması en fazla bin kişiyi geçmez. Ülkede 7 yıldır terörle iltisaklı palavrarı ile 1,8 milyon  insanın hayatı karartılmış.  Karartılmaya da  devam ediyor. Ceza hukukçusu bir avukat olarak söylüyorum. 1, 8 milyon kişi hakkında yapılan adlı işlemlerde inceledim kadarıyla yeminle söylüyorum. İstiklal Mahkemeleri yargılamaları  daha adil. Günümüz mahkemeleri ile İstiklal Mahkemelerinde ayıran tek özelliği  günümüzde (savunmanın) olması.

HUKUKSUZLUK DÜZELTİLMELİDİR.

Gazi Meclisi üzerine hukuki kılıf adı altında birilerinin hain, vatan haini  ve terörist denilerek tutuklattığı kendini hem savcı, hem hakim işine geldiğinde (savunma/Avukat)  olduğu ve bunu deli gömleği giyme olarak kabul edildiği sürece  sevgili dostum Türkiye İşçi Partisi( TİP) Hatay Milletvekili seçilen Şerafettin Can Atalay  Marmara ( Silivri) Kapalı Ceza İnfaz Kurumu( CİK) 'nda tutsak olmaya devam edecektir. Kepazeliği görüyormusunuz  ! Seçimler olalı 2ay oluyor. Sevgili Can Atalay Silivri'de Meclis'de beceriksizliği nedeniyle Silivri'de tutsak. Gazi Meclisi Rejimin 6 yıldır deli gömleği giydirme zorbalığını değiştirmede Cumhuriyetin 100. Yılında Yeni İnfaz Düzenlemesi Yapması kendi varlığı adına son şansı. Bu şans değerlendirilmesi hain, terörist, aşağılık vatan haini yaftalariyla daha çok     şerafettin Can Atalaylarımız  milletin vekili olsa bile Silivri duvarları dışına çıkarılmaz! Hukuk ve insan hakları bir insanlık sorunudur Baş kırılır Fes içinde kalır ile Kol kırılır yen içinde kalır. sözü vatan millet edebiyatı ile binlerce kadın delici, kesici, patlayıcı, ateşli silahlarla anasının babasının evinden telli duvakla gitti geriye cenazesi tabutla geldi.Çogu veya gelinlik kefenleri oldu. Hukuksuzluğu hukuk haline getirmek en büyük insanlık suçudur.

Adalet ve İnsan Hakları Platformu ( AHİP) Başkanı Av. Mücahit Gündogdu

Mustafakutun

merhabaşelale.com