Tweet |
Askon genel başkanı Orhan Aydın ve yönetiminin de hazır olduğu genel kurula iş dünyasının çeşitli sektör temsilcileri de katıldılar.
Askon Antalya 2.genel kurulunda birlik,beraberlik ve dayanışmanın hakim olduğu gözlenirken yapılan oylama sonunda mevcut başkan Cahit Urfan yeniden başkan seçildi.
Başkan Cahit Urfan genel kurulda yaptığı konuşmada ASKON ANTALYA olarak yeni bir sürece b aşladıklarını,çalışmaların ve hizmetlerin daha ileri safhalara götürülerek Akdenizde başlattıkları hizmet ve görev aşkıyla geleceğe umutla baktıklarını dile getirdi.
Başkan Urfan konuklarına hitabında şunları dile getirdi.
Sayın Milletvekillerim
Sayın Askon Genel Başkanım ,
Sayın Rektörüm ,Sayın Belediye Başkanım ,Sayın Ak Parti İl Başkanım ,Stk Başkanlarımız ve değerli basın mensupları
Kıymetli Hazirun hepiniz yepyeni bir sürecin ilk adımına hoş geldiniz. Hayırla geldiniz.
Dünden bugüne ASKON, sayın genel başkanımızın kıymetli önderliğinde hak ettiği yere doğru adım adım yaklaşmaktadır. Ulaşılacak bu değerli sonucun bir parçası olmaktan mutluluk ve kıvanç duyduğumuzu ekibim ,iş insanlarımız ve kendi adıma iletmek isterim.
Antalya ASKON şubesi olarak Genel Merkezimiz ile 3yıldır pandemi sürecine rağmen yaptığımız bir çok faaliyette adeta kale niteliği taşımış ve akdenizden yakılan bir meşale misali güzellikler yaymıştır.
Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat. Bu dört madde sevdamız olan Türkiyemizin tek kalkınma yoludur. Yatırımlar konusunda ASKON üyeleri olarak gereken tüm desteklere hazır olduğumuzu her ortamda ifade eden sayın Genel başkanımızın da dediği gibi bu konuda öncü bir STK olmaya her daim gönüllüyüz.
İstihdam sokaklarımızda konuşulan tüm dertlerin yegane çözümü olarak görünmektedir. Şimdi istihdam zamanı. İş insanlarımıza yaptığımız çağrıyı buradan daha da kuvvetli bir biçimde ifade etmek isterim “ İstihdamın çağrısı devletimizden, adımı bizden sonucu ise milletin teveccühünden olacaktır.”
Peki en önemli diğer ayak olan ihracatta ki durum. ASKON genel başkanımız Sayın Orhan Aydın beyin çok kıymetli destekleri, fikirleri ve bizleri son derece motive eden konuşmaları sonucunda da biliyoruz ki ihracatta ASKON’un işi çok - görevi çetin. Bu göreve namzet olan tüm neferlere iş insanı demek az bir şey olacaktır, şahsım ve kurumum adına tüm üreticilerimize ve yatırımcılarımıza teşekkürü borç bilirim. Askon ailesi olarak ihracatta bu konuda kıymetli bir adım attığımızı düşünüyoruz. Avrupanın ve Türkiye’nin en büyük e-ihracat zirvesini Antalya ilimizde ekibimiz ile birlikte gerçekleştirdik. Yine 2022 yılı içinde ikincisini ve çok daha büyüğünü hazırlamak üzereyiz. Bu sefer hem hibrit hem de alanında yine Askon a yakışır bir organizasyonu gerçekleştireceğiz.
“Türkiye dünyanın yarısıdır.” Özgür ve bağımsız bir Türkiye dünyanın yeni anahtarıdır. Bizler adaleti damarlarının içinde gezdiren bir milletiz. Bu asil millet ihtiyaç duyduğu her şeyi asil ve şefkat dolu yüreğinde bulabilecektir.
Daha fazla değer üreten, daha adil paylaşan, daha güçlü ve müreffeh bir Türkiye için Askon ailesi olarak her şeyi yapmaya hazırız.
Ölü köklerin vakti geçmiştir. Onları atıp daha güçlü bir ticaret sürecinin başlama zamanı gelmiştir.
Cumhurbaşkanımızın hemen her konuşmasında vurguladığı; “ Yeni bir dünya kuruluyor, biz bu dünyanın merkezinde olacağız ” mealindeki cümleleri, aslında, bu büyük değişimi ve Türkiye’nin bu alanda verdiği mücadeleyi anlattığını biliyoruz. Askon olarak bu mücadeleye tam destek verdiğimizi buradan da belirtmek isterim
Belki de en önemli noktalardan biri de "Ülkemizi yerli ve uluslararası yatırımcılar nezdinde riski az, güveni yüksek, kazancı tatminkar bir cazibe merkezi haline getirmek “……………………….. bunu başarmak için kararlıyız
Devletimizin Savunma Sanayideki Zilleti bitirdiği gibi
Ahlaki Zillet adil ticaret ile bitecek.
Bilimde , Sanayide ve Ekonomide Zillet yerlileşme ile bitecek.
Teknolojide Zillet Sayın Bayraktar gibi kıymetli insanların gözlerindeki ışıkta yükselecek.
Tarım da ve Hayvancılıkta ki Zillet bu milletin kalbinde toprak sevgisini taşıyan çiftçilerin ellerinde bitecektir
Son sözlerim şunlardır; bu hikaye belki de olması gerekeni bize yeniden hatırlatacaktır.
Emevilerin başarılı bir kumandanı olan Tarık Bin Ziyad, Endülüs'ü fethetmek için gemilerle geldiği İspanya'nın kıyılarındayken büyük bir düşman ordusuyla karşılaşır. Bu durum üzerine büyük bir sorumluluk alarak gemileri yaktırır. Sonrasında öyle bir konuşma yapar ki, bu konuşma Ziyad'ın ordusunun kendisinden çok daha fazla olan düşman ordusunu bozguna uğratmasına ve Endülüs'te İslam'ın “Altın Çağının” yaşanmasına neden olur. İşte o konuşma:
“Ey kardeşlerim! Görüyorsunuz, arkamızda deniz, önümüzde düşman var. Artık geriye dönüşümüz kalmadı. Düşmana saldırıp bu toprakları almaktan başka çaremiz yoktur.
Ey askerlerim! Bize ancak doğruluk ve sabır yaraşır. Kısa zamanda, düşmana saldırıp, hedefe varamaz isek, kendimizi telef etmiş ve karşı tarafa cesaret vermiş oluruz. Bunun için muhakkak düşmanı yere sermemiz lazımdır. Biliyorum ölümden korkmazsınız! Fakat ölmek çare değildir. Hedefimiz ölmek değil, İslâm'ı yaymaktır.
Biz iş insanlarının da bu mihval de en büyük savaşı ekonomik yöndedir ………………bu doğrultuda yerli ve milli üretim ile ihracatı hedeflemeli ve ülkemiz için hiç durmadan katma değerli ürünleri üretmeliyiz.
Saygı ve sevgilerimle...
mustafakutun/habermerkezi