Tweet |
“Köyü ilk kuran Türkmen nohutçu olduğu için böyle
adlandırıldığı anlaşılıyor. Arapça nohut hums, nohutçu da hummas
anlamındadır” (Konyalı ve Yıldız, 2010, s. 128). Arapçada حمص (ḥimmiṣ ~
ḥimmaṣ) “nohut” anlamına gelse de (Ayverdi, 2010, s. 518) tarihî belgelerdeki
Okmaz adı bu konu hakkındaki iddiayı yeniden düşünmeyi gerekli kılmaktadır.
1475 yılında Manavgat kazasına bağlı Okmaz adında bir köy kayıtlarda bulunur
(Karaca, 2009, s. 91). Ayrıca Konyalı, Onmaz adının da kullanıldığını
belirtmektedir. Yöre ağzında /k/>/ŋ/>/n/ değişmesi yaşanabilmektedir.TDİD | Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi 23 / 2, 2023
https://tdid.ege.edu.tr/
Denizkent: Taşağıl bölgesinde yer alan Denizyaka köyünden ayrılmıştır.
Eski adı İlarma’dır. Akseki İlarma’dan20 göçüp geldikleri, yanlarında adlarını da
getirdikleri söylenir (Konyalı ve Yıldız, 2010, s. 131). İlçe merkezine ise 28 km
uzaklıkta bulunan bu köyün Denizkent adını almasının nedeni denize yakın
olmasıdır ve son dönem yeradlarına da dâhil edilebilir. Sarı (2016), bu yeradını
‘rüzgâr ve yönlerle ilgili adlar’ (s. 347) içinde değerlendirse de hidrotoponimler
arasında değerlendirmek daha doğru olacaktır.
Denizyaka: Halk arasında yaygın olarak kullanılan adı Niğit’tir. 1928’de
Manavgat Taş Ağıl nahiyesine bağlı olarak Nigit (نیكیت) adıyla kayda geçirilmiştir
(Dâhiliye Vekâleti, 1928, s. 142). Denize yakın olması sebebiyle 1940’lı yıllarda
adı Denizyaka olarak değiştirilmiştir (İçişleri Bakanlığı, 1946, s. 179). Denizyaka,
eskiden Niğid köyü olarak bilinen bir yerdir ve köyün eski adının burada yaşayan
bir yiğit gençten geldiği bir rivayetle açıklanır. Rivayete göre, bu bölgede yaşayan
bir genç çok cesur ve yiğit olduğu için görenler onu övmek için “ne yiğit”
şeklinde ifadeler kullanırlarmış. Zamanla bu ifade Niğid olarak değişmiş ve köye
adını vermiştir. Elbette ki bu bir halk etimolojisidir, doğruluk payı düşüktür. Sarı
(2016), bu yeradını ‘rüzgâr ve yönlerle ilgili adlar’ (s. 347) içinde değerlendirse
de hidrotoponimler arasında değerlendirmek daha doğru olacaktır.
Oymapınar: Yeradında bulunan pınar sözcüğünden dolayı hidrotoponim
olarak kabul edilmiştir. Son dönem yeradlarına da dâhil etmek mümkündür.
Tarihî kaynaklarda Kiçi Homa (Kiçi Doŋa) ve Ulı Homa (Ulu Doŋa) olarak geçer
(Özkılınç ve ark., 1995, s. 156-157). 1928’de Manavgat Merkez nahiyesine bağlı
olarak Homa adıyla kayda geçirilmiş (Dâhiliye Vekâleti, 1928, s. 141) ancak
1940’lı yıllarda Oymapınar adını almıştır ve TMYK’de İdrisli adında bir
mahallesi olduğu görülmektedir (İçişleri Bakanlığı, 1946, s. 442-582). Antik
adlandırmalar yerli halk tarafından korunup yerlileştirilebilir. Bunun güzel bir
örneği Homonad adlı eski bir Anadolu halkının Roma döneminde yerleştikleri
Homonoses adlı bölgenin adının günümüze kadar Homa olarak korunmasıdır
(Bahar 2015, s. 26’dan aktaran Durgunay, 2018, s. 79). Böylelikle yeradları
halkın gelişim ve değişimlerine tanıklık etmektedir. Beyşehir’de de Homa
yaylası21 bulunmaktadır. Eskiden belde olan Oymapınar, Manavgat’ın 17 km
kuzeyinde yer alan bir yerleşim yeridir ve Manavgat Irmağı’nın kaynağına yakın
olan Fatmalar Dağı’na giden yolun üzerindedir. Bu bölgede Side’ye su taşıyan
Roma kemerleri de bulunmaktadır ve bu kemerler Oymapınar’ın içinden geçer
(Konyalı ve Yıldız, 2010, s. 143). Genellikle İdrisli Yörükleri bu bölgeye
yerleşmiştir. İdrisliler, İçil Türkmenlerinden Eymür boyuna bağlı bir Yörük
topluluğudur. Bu Yörük topluluğu, Kafkaslar üzerinden göç ederek önce
20 Bu köyün şimdiki adı Kuyucak’tır.
21 Beyşehir ağzında homa sözcüğü aynı zamanda “dik, yüksek” anlamında kullanılmaktadır (DS
III, 2019, s. 2399). Homonadların Beyşehir’e kadar olan topraklarda hüküm sürdüğü düşünülürse
bu dar alanda adın korunması daha iyi anlaşılabilir.Celâl GÖRGEÇ
Manavgat Yerleşim Yeri Adları
Erzurum, Bayburt ve Gümüşhane bölgesine yerleşmiş, daha sonra Elâzığ,
Malatya ve Diyarbakır bölgesindeki Artuklular’a katılmışlardır. Oymapınar’da
yaşayanlar ise, Karaman, Bozkır, Ermenek ve Mut bölgesinden göç ederek
gelmişlerdir (Kırtı, 2006, s. 78). 1999 yılında belde belediyesi olan Oymapınar,
günümüzde mahalle hüviyetindedir.
1.2. Birey ve Topluma Dayanan Adlar
1.2.1. Kişi Adlı Yeradları (Antrotoponimler)
1.2.1.1. Kişi Adlarıyla Oluşanlar
Ahmetler: 1928 yılında Merkez nahiyesine bağlı olarak Ahmedler adıyla
kaydedilmiştir (Dâhiliye Vekâleti, 1928, s. 141). Etnotoponim olduğu
düşünülmektedir. İlçe merkezine 39 km uzaklıktaki Ahmetler, tipik bir Toroslar
köyüdür. Kızılot ve Sarılar’da olduğu gibi bu köyde Türkleşmiş Afrikalılar da
yaşamaktadır. Tarihî kaynaklarda Ahmetler köyünün Çöngere22 nahiyesine bağlı
olduğu görülür (Karaca, 2009, s. 43).
Hacıali: 1928’de de Manavgat Merkez nahiyesine bağlı olarak Hacı Ali
adıyla kayda geçirilmiştir (Dâhiliye Vekâleti, 1928, s. 141). Köyün Kürtler
adında bir mahallesi bulunmaktadır. Kürtler adının etnik Kürtlük ile doğrudan bir
bağlantısı olmayıp Doğu Anadolu bölgesinde uzun bir süre zorunlu yerleşimlere
tabi tutulan ve bazıları Kürtleşen Karakoyunlu Türkmen oymaklarını veya bu
bölgeden göç eden Türkmen obalarını tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Bu
kullanım, etnik bir kimlik yerine coğrafî ve sosyal bir anlamı ifade etmektedir
(Konyalı ve Yıldız, 2010, s. 135-213). Arapça ḥācc ve ʿālı
Sözcüklerinin birleşimiyle oluşmuş bir yeradıdır.
Hocalı: Miryakefalon Savaşı’ndan sonra XII. yüzyılda Horasan’dan gelen
Türkmenler tarafından kurulan köy, kurucusu Emrulah Efendi'nin oğlu Hoca
Ali’nin adını taşımaktadır. Hoca Ali adının kısaltmasıyla köyün adı Hocalı olarak
bilinir. Köyün Yarbaşı ve Kale mahalleleri de bulunmaktadır (Şimşek, 2013, s.
89). Bu köy, Manavgat merkezine yaklaşık 20 km mesafede bulunmaktadır. Eski
Türkçe koca sözcüğü Farsçaya ḫw ōca (خواجھ) olarak geçmiş ve muhtemelen geri
22 Bu adın Çuŋgara veya Çoŋgara şeklinde okunması da akla yatkındır. Günümüzde Doğu
Türkistan’ın kuzey bölgesine Çungarya adı verilmektedir. Çöngere adı ise Moğol ordusunda “sol
kol” olarak bilinen Çungarlar ile ilişkilidir. Orta Çağ’da, bir kısmı Kösedağ Savaşı’ndan sonra
Anadolu’ya gelerek özellikle Orta Anadolu'da Türkmen boylarıyla birlikte yaşamış ve büyük
ölçüde asimile olmuştur. Bazı Çungar grupları Timur tarafından eski yurtlarına gönderilirken,
diğerleri Çelebi Mehmed tarafından Balkanlar’a sürülmüştür. Ancak tarihî kaynaklarda özellikle
Orta Anadolu’da nüfuslarını korumayı başardıkları görülmektedir. Yapılan araştırmalar, Çungar,
Çunkar, Çonkar veya Çonkara adlarıyla yaşayan toplulukların Çungarların kalıntıları olduğunu
göstermektedir (Gülten, 2017, s. 53-61). Bu bilgilere dayanarak anlaşılan şudur ki, Moğol kökenli
Çungarlar sadece Orta Anadolu’ya değil, Manavgat’a da gelerek yerleşmişler ve yaşadıkları
bölgeye kendi adlarıyla bir nahiyelik özelliği kazandırmışlardır (Görgeç, 2020, s. 23-24).TDİD | Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi 23 / 2, 2023
https://tdid.ege.edu.tr/
ödünçleme (reborrowing) yaşanmıştır. Tahrir defterlerinde Hocalı, Hocalar
adıyla Yörük cemaatlerine de rastlamak mümkündür (Türkay, 2005, s. 360).
1.2.1.2. Lakap ve Unvanlarla Oluşanlar
Beydiğin: 1928’de Manavgat Taş Ağıl nahiyesine bağlı olarak Bekdikin
(Beğdiğin) adıyla kayda geçirilmiştir (Dâhiliye Vekâleti, 1928, s. 142). Eski
Türkçede beg “bey, prens” sözcüğüyle “hükümdarın oğlu, prens” anlamına gelen
tigin23 sözcüğünün birleşmesiyle Begtigin> Beydiğin “soylu bey” yeradı
oluşmuştur. Türkiye toponimisini ele aldığı yazısında Develi, teğin~tiğin/
değin~diğin gibi unsurları Eski Türkçe döneminden beri Türk dilinde var olan
tegin unvanına bağlar. Bu unvan, Türk coğrafyasında her yerinde olduğu gibi
Anadolu’da kullanılmıştır. Söz konusu yeradlarının bu kişi adlarının hatırasını
taşıdığını belirten Develi, bu unvanın Türkiye Türkçesinin tarihî gelişimine bağlı
olarak /d-/’li biçimlerinin bulunduğunu ve kimi yeradlarında ünlü uyumuna da
bağlandığını söyler (Develi, 2001, s. 20-21). Şimşek, 2013’e göre, Manavgat’ın
yaklaşık 34 km kuzeyinde bulunan bu köy, Alaaddin Keykubat’ın Alanya’yı ele
geçirmesinin ardından Kesikbelen bölgesinin güvenliğini sağlamak amacıyla
Oğuzların Beydilli boyu tarafından 1230-1232 yılları arasında kurulmuştur.
Köyün adı da bu Oğuz boyundan gelmektedir. Manavgat’ın her sokakta yolu olan
tek köyüdür ve planlı bir yerleşim düzenine sahiptir (s. 80-81). Beydiğin köyü
yakınlarında bulunan Kargı Han adlı kervansaray, bölgenin önemli tarihî eserleri
arasındadır. Beydiğin köy muhtarlığına bağlı Akyar, Çaldağ, Devetepesi ve
Kuyumcular mahalleleri bulunmakta idi (İçişleri Bakanlığı, 1946, s. 3-226-322;
İçişleri Bakanlığı, 1947, s. 767)
Çavuşköy: 1928’de Manavgat Merkez nahiyesine bağlı olarak Çavuş adıyla
kayda geçirilmiştir (Dâhiliye Vekâleti, 1928, s. 141). TMYK’de Moydes adında
bir mahallesi olduğu görülmektedir (İçişleri Bakanlığı, 1947, s. 839). Çavuş sözü,
Eski Türkçeden beri kullanılan bir unvandır ve Köktürk Yazıtları’nda çabış
biçiminde geçer.24 DLT’de ise “savaşta safları tanzim eden ve askeri zulüm
yapmaktan uzak tutan kimse” anlamıyla ve çawuş biçimiyle kaydedilmiştir
(Ercilasun ve Akkoyunlu, 2015, s. 158). Bu dönemde /-b-/>/-w-/ kayıcılaşması
görülür, sonra bu ses /-v-/ olarak sızıcılaşır.
Gençler: 1940’lı yıllarda Gençler adını alan bu köyün eski adı, Gecereme
idi. O dönemde Gecereme, Ahmetler köyüne bağlı bir mahalle idi (İçişleri
Bakanlığı, 1946, s. 231-397). 1968 yılında köyün eski adı Gecereme, yeni adı ise
23 Bu adla oluşturulan yeradlarına bölgede rastlamak mümkündür. Korkuteli’ne bağlı Karadiğin
(günümüzde Esenyurt), Seydişehir’e bağlı Rumdiğin (günümüzde Tepecik) köyleri bu unvanın
yaşatıldığı yerlerdendir (Atmaca ve Güzel, 2018, s. 318; Durgunay, 2018, s. 92). Diğin adının
birleşik yeradlarında ikinci unsur olarak yer aldığını görmekteyiz: Çerdiğin (Tokat), Eldiğin
(Gümüşhane), Gümüşdiğin (Yozgat), Karadiğin (Antalya, Konya, Erzincan) gibi.
24 Çabış sözü, Tunyukuk Yazıtı’nın batı yüzünün yedinci satırında şöyle geçer: bilgäsi çabışi bän
ök ärtim. “Danışmanı ve kumandanı ben idim” (Tekin, 1994, s. 4-5).Celâl GÖRGEÇ
Manavgat Yerleşim Yeri Adları
Gençler olarak gösterilmiştir (İçişleri Bakanlığı, 1968, s. 75). Muhtemelen
Gecereme sözünün anlamının bilinmemesi nedeniyle adı değiştirilmiştir. Türkçe
genç sözüne yine Türkçe +ler çokluk eki getirilerek oluşturulmuş bir yeradıdır.
Kısalar: 1928’de Manavgat Taş Ağıl nahiyesine bağlı olarak Kısalar adıyla
kayda geçirilmiştir (Dâhiliye Vekâleti, 1928, s. 142). Kurucularının kısa boylu
olması nedeniyle bu adın verildiğine dair bir halk etimolojisi açıklaması
bulunmaktadır.25 Etnotoponim olma ihtimali bulunmaktadır. Türkçe kısa sözüne
+lar çokluk eki getirilerek oluşturulmuş bir yeradıdır.
Uzunlar: Bu yerleşim yeri adına resmî olarak 1946’da rastlanmaktadır ve
TMYK’de Eşekciler, Havıtlı ve Taşkesiği adında mahalleleri olduğu
görülmektedir (İçişleri Bakanlığı, 1946, s. 375-493-539; İçişleri Bakanlığı, 1947,
s. 1039). Türkçe uzun sözüne +lar çokluk eki getirilerek oluşturulmuş bir
yeradıdır.
1.2.2. Köken Adlı Yeradları (Etnotoponimler)
1.2.2.1. Boy, Aşiret Adlarıyla Oluşturulanlar
Aşağıışıklar: İlçe merkezine 7 km uzaklıktaki Aşağı Işıklar köyünde
yoğunlukla Manavlar yerleşiktir. 1928 yılında Merkez nahiyesine bağlı olarak
Işıklar Düşenbe adıyla kaydedilmiştir (Dâhiliye Vekâleti, 1928, s. 141). Tarihî
kaynaklarda Işıklar köyünün adı عشقلر biçiminde yazılmıştır. Buna göre Türkçe
kökenli olmayıp Arapça ‘ışḳ (عشق) ve Türkçe +lar çokluk ekiyle türetilmiş bir
melez addır. Yani, daha çok iki farklı dilin leksik veya morfolojik unsurlarıyla
oluşturulmuş bir özel addır (Şahin, 2018, s. 20). Işıklar adının niteliğinin net
olmasa da Işıklar adının bir etnonim olma olasılığı vardır. Nitekim Işıklı, Işıklar
adında Yörük-Türkmen cemaatlerine rastlanmaktadır.18. yüzyılda Adana’nın
Sarıçam kazasında iskân edilmek istenen Yörük cemaatlerinden biri de Işıklı
cemaatidir. 5.BÖLÜM
mustafakutun