Tweet |
3 Mayıs Türkçülüğün yeniden doğuş günüdür…
Mustafa Kemal Atatürk bu felsefenin en büyük uygulayıcısıdır…
Devletin her kademesinde olduğu gibi, halkın sosyal yaşayışına kadar bu fikrin benimsenmesine çalışmış, gelecek nesillerin de milli çizgide yetiştirilmesi için eğitim kurumlarımızın her kademesini yönlendirmiştir…
Ancak O’nun ölümünden sonra bu görüşlerden ayrılan devlet yöneticileri Türkiye’yi büyük badirelere sürüklemiş ve devlet ile halkı karşı karşıya getirmiştir…
İşte bu dönemde bardağı taşıran son damlalar halkın adeta yönetime isyan bayrağı açarak Türkçülük ruhunun yeniden doğmasına, alevlenmesine sebep olmuştur…
3 Mayıs 1944’te Türkçülüğün önde gelen isimleri bu anlamsız sebeplerle yargılanmış ve 1947’de Türkçülük ve Turancılık suç sayılamaz kararıyla beraat etmişlerdir…
Bu konuda yargılananlardan biri olan ATSIZ Hocamız der ki:
“Bundan sonra 3 Mayıs Türklerin günüdür. Ona bir bayram diyemeyeceğiz. Çünkü, yıllarca süren büyük ızdırabımız o gün başlamıştır.
Ona bir mâtem demek de kabil değildir. Çünkü bunca sıkıntıların arasında büyük bir imtihan vermek, yürekliyle yüreksizi er meydanında denemek, yahşı ile yamanı ayırmak fırsatını vermiştir.
O güne kadar tehlikelerden gafil bir çocuk topluluğu ile yürüyen Türkçülük, 3 Mayıs’ta gafletten ayılmış, maskelerin arkasındaki iğrenç yüzleri görmüş, can düşmanlarını tanımış, dost sandığı hainleri ayırt etmiş, hayâlin yumuşak bulutlarından gerçeğin sert topraklarına düşmüştür.
Böyle sağlam bir sonuca varmak için çekilen bunca sıkıntılar boşa gitmiş sayılamaz.
Bundan dolayı biz 3 Mayıs’a TÜRKÇÜLERİN GÜNÜ deyip çıkıyoruz.”
Türkçe düşünüp Dünya’yı Türkçe okuyan Lider Devlet Bahçeli Türkçülüğü maziden atiye yorumlamış ve bugünde Türk Milleti ile hala problemli olanları bakın nasıl değerlendirmiştir.
“Türk milliyetçiliğinin toplumsallaşması, ilerleyen yıllarda kitleselleşip siyasi bir harekete dönüşerek kabuk değiştirmesi 76 yıl önceki olayların müessir neticelerinden birisi olarak değerlendirilmelidir.
Türk milleti aleyhine projelendirilip seri ve sistemli şekilde telkin edilen kara propagandalara Türk milliyetçiliği bedeli ne olursa olsun inançla set ve sur çekmiştir.
Milliyetçilik varsa işgale heves edenler, ihanete taşeronluk yapanlar, PKK’ya ve FETÖ’ye refakatçilikle övünenler günü geldiğinde tarih sahnesinden silinip gideceklerdir.”
Dünün siyasetçilerinin Türklüğe kini ile bugünün siyasetçilerinin düşünceleri arasında çok bir fark yoktur…
Ellerine fırsat geçse yine milliyetçileri tabutluklara koyup seslerini kesmeye teşebbüs edeceklerdir…
Geçmiş bize ayna oluyor…
Aynı inançla bugünde işkenceleri göze alacak şahsiyetler vardır…
Korkutarak yıldıramadılar…
Başaramadılar, başaramayacaklar…
Onlar bizim için fikir ürettiler, oradan oraya sürüldüler…
3 Mayıs 1944’te tutuklanan 23 şerefli Türk evladına borcumuz var…
Yeni nesle fikirlerini aktarmak ve geliştirici yeni öneriler sunmak için var gücümüzle çalışmalıyız…
Yüce Türk Milleti adına Türk tarihimizin şanlı kahramanlarına rahmet ve şükranlarımı sunuyorum…
Gelecekte milli bir gün olarak kutlanması dileğiyle…
3 Mayıs Milliyetçiler Günü Kutlu Olsun…
Leyla Düzel
habermerkezi