Dünya ülkelerinin para birimlerini araştırınca gördüm ki, en kaliteli para dolar değildir. Amerika dolar karşısında küçülen para birimlerinin mensubu olduğu ülkeleri değil, daha ziyade ülkesinin parası kıymetli olan ülkeleri sömürmektedir. En kıymetli para Kuveyt Dinarıdır. İkinci sırada Bahreyn dinarıdır. Üçüncü sırada Umman Rialidir. Dördüncü sırada Ürdün Dinarıdır. Bu saydığım ülkelerin hepsi de Amerika’ya bağlı ülkelerdir. Ülke para birimi dolardan daha üstte olan ülkelerin arasında Japonya, Çin ve Rusya yoktur. İşin en garip tarafı ise Amerika ile can düşmanı olan Çin ve Rusya kendi ülkelerinden daha fazla dolar kullanmaktadırlar.

Doların fiyatının yükselmesi ülkemiz için kısa vadede elbette çok kötü oldu. Ülkemizde yaşayan ve ben ülkemi seviyorum diyen insanların bu durumu ülkemizin lehine çevirmeleri gerektiğine inanıyor ve bunu şiddetle savunuyorum. Ben şahsım olarak ticaretle uğraşan bir insanım. İşyerimde sattığım ürünlerin dolarla alınanları olduğu gibi aynı ürünlerin yerli üretimleri de mevcuttur. Durum böyle olunca hem üreticiye ve hem de tüketiciye çok büyük bir sorumluluk düşüyor.

Üretici firmalar daha kaliteli ürünler üreterek ve fiyatlarına ulaşımdan kaynaklı çok az zamlar yaparak üreticiyi yerli malları ile buluşturmalıdırlar. Üretim olmazsa olmazımız olmalıdır. Tüketiciler de ithal ürünler yerine yerli ürünleri tercih etmelidirler.

Öncelikle okullardaki öğretmenlerin yerli ve yabancı ürünler hakkında bilgilendirilmeye ihtiyaçları vardır. Bir örnek verecek olursam, Fatih markasının kurucusu Kemal Çiftçioğlu’dur. Antalya’nın İbradı ilçesindendir. Fatih markası, Adel markası ve Pensan markası bu insana aittir ve tamamen yerli malıdır. Bu ürünler yerine, okullardaki öğretmenlerimiz öğrencilerden sene başındaki yazdıkları ihtiyaç listeleriyle sahibi Yahudi olan ve dolarla ithal edilen ürünlerini istemektedirler.

Mikro markasının sahibi Musa Mert ise Konya Ilgınlıdır. Ilgın İmam Hatip lisesi mezunu bir  Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenidir. Mikro markası da yine Fatih markası gibi tamamen yerli malıdır. Hem Mikro ve hem de Fatih, Adel ve Pensan ürünlerinin kaliteleri çok güzeldir. Pensanın kalemleri muhtelemdir ve de çok ucuzdur. Ama tercih ettirilen ürünler yabancı sermaye tarafından üretilen mallardır.

Demem odur ki, yerli malı dururken ithal mallarını tavsiye etmek ya bilmemezlikten doğar cehalettir. Ya da bile bile özellikle ve kasten tavsiye edilir ki, işte bu da vatana ihanettir vesselam.

Mustafa EROL