Öncelikle Ziya Paşa’nın bir beyti ile sohbete girmek istiyorum. Ziya Paşa der ki; “ Ehline söyle kelâmı, cahile söz mü yeter. Mürüvveti kimden umarsın, çalıda gül mü biter?”  Bu yazım da ancak ehil olan insanların anlayabileceği bir yazıdır. Eğer okuyan insan ilkokulda tarif edildiği gibi biliyor ve laiklik din ve devlet işlerinin birbirinden ayrı olmasıdır diyorsa ona, Ziya Paşa’nın da ifade ettiği gibi söz yetmez. Eğer ilkokul bilgileriyle kalmayıp farklı kaynaklardan okuyor ve düşünüyor ve de mukayeseler edebiliyorsa işte bu sohbet o tür insanlarla haz alınacak durumdadır.

Laiklik bir sistem olarak getirilmiştir ve devletlerde uygulanır. Devletler laik olur ama, kişi asla laik olamaz. Ama günümüzde ben LAİKİM diyen pek çok kendisini devlet zanneden cahil vardır. Laikçiyim dese tamam da laikim diyor ve beni güldürüyor bu tür cahiller. Laiklik ülkemize dini devletin hegemonyası altında tutmak için getirilen bir sistemdir. Ama insanları din ile devlet işlerinin ayrı olduğu sistemdir diye yıllarca keklediler ve cahilleri halen keklemeye de devam ediyorlar.

Laik sistem giyime kuşama karışmaz. İnsanların dini inançları doğrultusunda giyinmesine müdahale etmez. Ama bizim ülkemizde papazların, hahamların dini inançlarına karışılmamasına rağmen Müslüman din adamlarının ve Müslüman bireylerin dini inançları doğrultusunda giyim ve kuşamına hep müdahale edilmiştir. Başörtüsü bu ülkede hep problem olmuştur. Başörtüsünü problem olmaktan çıkarıp serbestiyete kavuşturan bir insan varken, başörtü zulmü yapanlarla siyaset uğruna beraber olanları Allah’a şikâyet ediyorum..

Bu konuyu kısaca bitiriyorum ama siz uzun anlayın diyorum vesselam..

Mustafa EROL