Bu cehalet oldukça daha çoooook çalıştırırlar tarlalarında, mürşide hizmet diye.
Daha çoooook şefaat edecek diye, alırlar paranızı. 
Daha çooook alırlar kurbanlık paralarınızı efendimize kurban diye. Daha çooook alırlar tarlalarınızdaki sebze ve meyvelerinizi, öğrencilere vereceğiz diye ve yerler çıtır çıtır ve daha çooook gülerler size, enayiler diye.
Devlet yönetimlerinde normlar hiyerarşisi vardır.
20 Yıla yakın yöneticilik tecrübeme dayanarak ifade ediyorum. Anayasadaki bir hükmü kanunla aşamazsın.
Kanunu tüzükle aşamazsın. 
Tüzüğü de yönetmelikle aşamazsın. 
Dinimizde de Hadisle ayeti aşamazsın. 
Hadisi ise mezhep imamının, tarikat şeyhinin veya cemaat liderinin görüşüyle aşamazsın.
Ayetler hakkında hiçbir bilgisi olmayan ve ayetler hakkında bilgisinin olmasını gereksiz bulan pek çok insan var kendisine Müslüman diyen.
Allah oku ve anla, oku ve tefekkür er diyor diyorsun. Adamın verdiği cevap maalesef: “ ben okusam da anlamam. Şehyim benim yerime okur, anlar ve bana yapacağım şeyi söyler. Şeyhimin söylediği her söz Kur’anın tefsiridir.” Şeklindedir.
Dolayısıyla ayeti hadisle bile değil, ayet ve hadisleri şeyhinin bir sözüyle aşar. 
Bu şekildeki cahile ayet okuduğun zaman, okuduğun ayet şeyhinin sözünü çürüttüğü için sana ilk söylediği söz, kâfirdir.
Ayet okuyan bir insana şeyhinin sözüne uymadığı için sapık diyen insanlara Allah hidayet versin.
Oysa ben Müslüman’ım diyen bir insanın yapacağı işler sırasıyla şöyledir:
1- Kur’ana vakıf olmak için Kur’anın anlamını okumak.
2- Kur’an ayetlerinin gönderilmesinin sebeplerini araştırmak. ( sebeb-i Nüzul)
3- Peygamberimizin hayatını sağlam kaynaklardan okumak. ( Siyer-i Nebi)
4- Peygamberimizin Hayatına vakıf olduktan sonra da hadisleri okumaktır.
Bu ilimleri okuduktan sonra kendisine istediği alanı seçebilir. Çünkü kriter bellidir, ölçüt bellidir artık. Bunları okumadıkça cehaletten kurtulamaz ve bu cehalet oldukça daha çoooook…
Mustafa EROL
Eğitimci-Yazar-Şair