Sayısız kahramanlık destanları olan bir milletin mensupları olarak en son ortaya koyduğumuz destan 15 TEMMUZ DESTANIDIR. Bu destan diğer tüm destanlardan çok çok daha önemli bir destandır. Çünkü milletin silahlarını millete karşı kullanan, milletin tanklarıyla milleti ezmeye kalkışan içimizdeki hainlere karşı kazanılmış bir destandır bu destan..

Köprünün üzerine çıkıp rastgele millete ateş açan hainlerin kurşunları sadece kendi milletine değildi. O ateş açtıkları yerde kendi anneleri, babaları, kendi öz çocukları, akrabaları ve hatta öğrencileri vardı. Onlar topyekûn herkese savaş açtılar. Feto ismindeki gâvurun verdiği emri yerine getirmek için herkese kurşun sıkan bu cani, bu hain mahlukatların hepsi de yakalanmış ve içeri alınmış da değildir. Bu hainlerden halen dışarıda olanlar vardır ve hepsi Yunan gâvurundan da, İsrail gâvurundan da, Ermeni gâvurundan da, Sırp gâvurundan da daha tehlikelidir. Çünkü bunlar için haram, helal, sevap, günah, güzel ve çirkin gibi kavramlar yoktur. Bu hainler için Feto denilen gâvurun emri muteberdir. İçinde feto gâvuruna karşı zerre kadar bile olsa sevgi ve sempati besleyen her varlık tehlikelidir.

Yakalanıp hapse atılan Fetocuların içinden de pişman olanın olmadığını duyuyor ve görüyoruz. Halen bizim imtihanımız. Mehdi bizi kurtaracak diye beklenti içinde oldukları söylenmektedir. Himmet adı altında milletten para toplayan, kurban toplayanların hepsi yakalanmalıdır. Bu yapının en altındaki de, en üstündeki de bu darbe girişiminden sorumludur.

251 şehit ve 2196 gazi ile sonlandırılan Feto darbe girişiminden önce ve sonrasında milyonlarca mağdur söz konusudur.

Milyonlarca öğrencinin hakkı yenmiştir. Çünkü sınavların sonuçları Fetocuların listeleriyle belirlenmiştir.

Binlerce insanın hakkı yenerek personel alımlarında liyakat değil, feto listeleri ile sonuca gidilmiştir.

Binlerce insan görevinden alınarak sürülerek mağdur edilmiş ve onların yerine Feto listelerindeki hainler görev almışlardır.

Binlerce askeri öğrenci ve muvazzaf subay mağdur edilmiştir.

Ekonomik olarak binlerce esnafa Fetocular tarafından ceza yazdırtılmış ve bu cezadan kurtulmak için Fetoya bağış toplanmıştır.

Kısaca yapılan zulmün, haksızlığın, adaletsizliğin sınırı yoktur ve güya ben Müslümanım diyen Feto taraftarları bu haksızlıkları meşru görmüştür. Zira yapılanma onlara göre bu şekilde tamamlanmalıdır ve gereklidir. Oysa yapılan zulümdür. Suçsuz yere insanları cezaevlerine gönderen hain fetocu hâkimler söz konusudur. Yani zulüm her alanda ülkemizde bu necip millete korkunç kâbuslar yaşatmıştır.

Bu hain darbe girişimine senaryo diyen darbe taraftarları vardır bir de.. Keşke darbe gerçekleşseydi demeye getirmektir bu darbeye senaryo demek. Bu hainleri iktidara gelirsek tahliye edeceğiz iması yapmak da en az bu ülkenin insanına kurşun sıkmak kadar tehlikelidir. Eğer onlar tahliye edilirse kendilerini çırılçıplak soyan bu milletten aynı durumda intikam alacaklardır. Onun için bir olmak, beraber olmak ve hep birlikte Türkiye olmak gerekmektedir. Bu yüce millet zor zamanda yine beraber olarak böyle maskaralıklar karşısında dimdik olur ve cennet vatanını savunur. Bir Ömer Halis şehadete koşar ama arkasından milyonlarca Ömer Halis doğar vesselam.

Darbe girişiminin ve kazanılan 15 Temmuz Destanının 6. Yılında Allah’tan; şehitlerimizin şehadetlerinin kabul edilmesini ve gazilerimizin tez zamanda sağlıklarına kavuşmasını ve ailelerine sabr-ı cemil lütfetmesini niyaz ediyorum.

YAŞASIN TÜRKİYE CUMHURİYETİ VE YAŞASIN YÜCE TÜRK MİLLETİ.

Mustafa EROL

Eğitimci-Yazar-Şair