1265 yıllarında Anadolu Selçuklu devleti, Moğol baskısı altında eziliyor, kifayetsiz sultanlar üzerinden Anadolu Türklüğü yok ediliyor, uçlara doluşan Türkmenler, yeni çıkış yolları arıyordu. Antalya, Selçuklunun kışlık sarayı olarak hizmet veriyor, Bizans imparatoru Mihael'e muhabbet duyan Sultan İzzeddin, dayısı olan Hristiyan Kir  Kedid tarafından her türlü süfli hayata alıştırılmış, Anadolu beylerine, paralı Bizans askerleri ile saldırarak yok ediyor, saltanatını korumaya çalışıyordu. Sonunda Moğol baskısına dayanamayarak, Bizans İmparatoruna sığındı. 
 Türklük bilinci ortaya çıkmış, Altın -Ordu sultanı Bereke Han ile kendisi gibi Kıpçak Kuman olan, ilk Türkiye devleti ismini kullanan, Sultan Baybars işbirliği yaparak, Anadolu Türklüğünü kurtarmaya and içmişlerdi. 
İzzeddin ile Mihael'in dostluğu çok uzun sürmemiş, Hülagü'nun baskısına dayanamayarak, Enez kalesine, Sultanı hapsetmişti.
 Bereke Han 20 bin kişilik bir Kıpçak-Kuman ordusunu Bizans önlerine gönderdi ve Bizans kalelerini talan etti. Bizans İmparatoru anlaşmaya vardı ve Sultanı Enez kalesinden serbest bıraktı. 
 Bereke Han, Sultanı ve iki oğlunu yanına alarak, Kırım'a götürdü, Sudak ve Solhad şehirlerini sultana ikta verdi ve sultan 16 yıl huzur içinde Kırımdaki sarayında yaşadı..
 Bizans İmparatoru, İzzeddin'i serbest bırakırken, iki oğlunu da yanına vermiş ama bir oğlunu Bizans Sarayında alıkoymuş ve onu Hristiyan inancına göre yetiştirmişlerdir.
 İşte bu şehzadenin adı MELİK KONSTANTİN'dir. 
Kırım'a giden oğlullarından Melik Mesud, babasının ölümünden sonra Anadolu'ya gelerek, Anadolu birliğini kurmuş bir sultandır.
 Demem o ki; Bizans 1000 yıldır içimizden sistematik bir şekilde insan devşirmektedir. 
 Devşirilenler den olmamamız dileğiyle..