Manavgat Honamlı Yörüklerinden bir genç Bereket Köyü civarında bulunan Bostanoğullarının kızını sever. Kızı isterlesede “yörük” diye kızı vermezler. Genç kızı kaçırır. O zamanlar kız kaçırmak bir güç gösterisi ve yaygın bir uygulama idi. Kızın ailesi güçlü, gaddar, öfkeli.. Bir plan kurarlar.. Barışacağız diye kız ve oğlanı çağırırlar ancak ailesi gemesin, çocuklar gelsin derler. Kınalı elleri ile sarıldı genç damadın beline.. Bereketli sınırında karşıladı öfkeli topluluk.. kızı ve oğlanı tuttular. Vahşice öldürdüler ve ayaklarından astılar.

Kara haber tez ulaştı Honamlı boylarının çadırlarına. Ağıtlar yakıldı, intikam yeminleri edildi.

Bir gece düştüler kabus gibi Bereket üzerine. Çoluk çocuk demeden öldürdüler kızın ailesini.. Kesik başları ağıt tutan damadın annesinin önüne attılar sanki acısı dinecek gibi.

Bu katliam tez duyuldu Manavgat askeri erkanınca. Asker hazırlandı, yürüdüler Honamlı üzerine.

 Honamlı Suyabatmaz Abdi Ağa 7-8 kardeşti. Dağıldılar dört bir yana. Biri Konya , biri Trabzon biri Fethiye-Finike, Muğla Kayadibi  dağlarını yurt tutttu.

Abdurrahman, Musa Kazım, Molla Hüseyin diye üç oğlu vardı. Abdurrahman Hasyurtta kalmış, Musa Kazım yeni aldığı mavzeri canlıda deneyecek kadar gaddarmış, bir akılhastanesinde ölmüş.

 Molla Hüseyin resimde gördüğünüz dağların arslanı.. Efelerin başı, pehlivanların hamisi, fakirlerin sığınağı olmuş. Dağlarda efelik yaparken Cepheye koşmuş, dönmüş Elmalı’da ağalık yapmış.

Elmalı’ya bir ağır ceza reisi ile hakim gelmiş. Bir kadına aşık olmuşlar. İçki masasında kadını konuşup, çekiştirirken. Hüseyin Ağa haber gönderir “terbiyessizlik” yapmasınlar diye. Hakimler, bu efe bozması ne karışır bize deyince, kızanların biri gider hakimleri bıçaklar. 85 yaşında tutuklarlar Hüseyin Efeyi.

 Türkiye’nin her yerinde Batmazlar ailesi yayılmış olsalar da Manavgatlı Suyabatmazlar mezarlığı Beydiğin-Kesik beli yolu üzerindedir.