Bugun...


İSMAİL KARATAŞ

facebook-paylas
MENGEN GELENEKLERİMİZ VE GÖRENEKLERİMİZ ;..
Tarih: 07-07-2022 07:15:00 Güncelleme: 07-07-2022 07:15:00


Çocuk doğduktan sonra gelinin annesi kızına ve damadına hediyeler alır doğan torununa altın takar. Kayınvalide ve yakın akrabalar da bebeğe altın takarlar. Bebek görmeye gelenler mutlaka bebeğe hediye getirirler. İsim koyacak kişi bebeği kucağına alarak sağ kulağına ezan sol kulağına kamet okur. Çocuğun adı doğduğu gün konulur.

Genellikle aileden birinin adı tercih edilir.

Loğusa yatağı 7 gün durur. Yedinci günün sonunda bebeğe okunur ve ninniler söylenerek beşiğe yatırılır. Çocuk doğduktan 40 gün sonra temiz bir sudan 40 kaşık alınır.

Bu su içi su dolu başka bir kaba konur. İçine yüzük atılır. Bebek ve anne bu su ile yıkanır. O gün bebek yakın komşulara kırk uçurmaya götürülür.

Gittikleri yerden çocuğa yumurta gibi olsun diye yumurta verilir. Çocuğun çabuk yürümesi için bir Cuma günü iki ayağı bir ip ile bağlanır ve camiye götürülür. Camiden çıkan ilk kişiye bu ip kestirilir. Buna köstek kestirme denir.

SÜNNET:

Çocuklar 7-9 gibi tek rakamlı yaşlarda sünnet ettirilir. Sünnet gününün gecesi kına gecesi adıyla eğlenceler yapılır. Gündüz ise mevlit okutularak gül suyu ve lokum ikram edilir. Gelen misafirlere yemek verilir ve sünnet gezmesi yapılır.

ASKERE GİTME:

Askere gidecek genç bütün tanıdıklarını ziyaret eder ve gittiği her yerde yemek verilir. Bazı köylerde asker mevlitleri okutulur.

Askere gitmeden bir gün önce genç arkadaşları ile toplanarak eğlence yapar. Gideceği gün gencin tüm tanıdıkları uğurlamaya gelir herkesle vedalaşır onlar da hediyeler verirler.

EVLENME:

Yörede görücü usulü ile evlenmek yaygındır. Beğenilip istenmeye karar verilen kızın evine bir grup kadın kız görmeye gider. Yanlarına gözleme adı verilen evde yapılmış ekmekleri alırlar. Buna halk arasında "ekmek atımı" denilir.

Ailesi kızı vermeye niyetli ise gözlemeleri alır. Başka bir gün kız tarafı oğlan evini görmeye gelirler. Kızın verileceği anlaşıldığında erkeklerden bir grup kızı istemeye gider.

Nişan takılır. Kız tarafı da damada verilmek üzere sır çevre gönderir. Nişanda kız  top kumaş üzerinde yürütülür. Nişandan sonra kız tarafı oğlan evine gelerek çeyiz asar ve yemek yenir. Ertesi gün gelin hamama götürülür. Akşamına saç örmesi olur.

Çarşamba veya Cumartesi günü kına yakılır. Perşembe veya Pazar günü de gelin alma günüdür. Gelin alma günü damat tarafı mevlit okutur.

Gelen misafirlere genellikle "yayla çorbası et yemeği etli pilav yaprak sarma hoşaf börek ve tatlı"dan oluşan düğün yemeği verilir.

Yemekten sonra gelin alma için kalabalık bir grup kız evine gider. Damat tarafı geldiğinde kız odaya saklanır. Bahşiş almadan kapı açılmaz.

Gelinin yakınlarından biri çeyiz sandığının üstüne oturur. Kayınpeder de oturanlara bahşiş vererek kalkmasını sağlar.

Düğün akşamı damat yakınlarıyla birlikte yatsı namazına gider. Namazdan sonra erkekler tekbir getirerek damadı gelin odasına koyarlar. Damat ta yüz görümlüğü olarak geline altın takar.

YÖRESEL YEMEKLER:

Bolu yöresinin tarihi ve turistik özelliklerinin yanı sıra yemekleri de oldukça zengindir. Özellikle Mengenli aşçılar dünyaca tanınmışlardır. Mengen'den yetişen aşçıların tarihi padişah mutfaklarına kadar dayanmaktadır.

Atatürk'ün aşçısı da Mengenliydi. Günümüzde turistik tesislerin birçoğunda Mengenli aşçılara rastlamak mümkündür. Aşçılık sanatı Mengen İlçesinin ata mesleğidir. Bu nedenle Mengen'de 1985 yılında Anadolu Aşçılık Meslek Lisesi açılmış ve bu sanatın bilimsel olarak geliştirilmesi amaçlanmıştır.

Her yıl Eylül ayının ilk haftasında da Mengen'de Türkiye'nin tek "Aşçılık Festivali" düzenlenmekte ve yarışma  sergi  konser  panel  şov  spor karşılaşmaları gibi etkinlikler gerçekleştirilmektedir. Özellikle her yıl değişik türde bir şov yemeği hazırlanmakta ve çok ilgi çekmektedir.

Yöremizde genellikle mutfak  yemek yapmak ve oturmak amacıyla kullanılmaktadır. Bu nedenle evler yapılırken  mutfağın geniş olmasına özen gösterilmektedir.

Köylerde hemen hemen her evin bahçesinde tuğla ve topraktan yapılmış fırın bulunmaktadır.

BAŞLICA YÖRE YEMEKLERİ

Ovmaç Çorbası  Kızılcık Tarhana Çorbası  Tarhana Çorbası  Nohutlu Çorba  Yayla Çorbası  Yoğurtlu Bakla Çorbası  İmaret Çorbası  Çiğ Börek  Kabaklı Gözleme  Acı Su Bazlamacı  Çantıklı Pide  Etli Mantı  Ekmek Aşı  Patatesli Köy Ekmeği  Kedi Batmaz  Mantar Sote  Orman Kebabı  Kaldırık Dolması  Kaşık Sapı  Mengen Pilavı  Höşmerim  Mengen Kuzu Güveç  Katık  Kaşık Atmaç  Bakla Çullaması  Paşa Pilavı  Kabak Hoşafı  Kara Kabak Tatlısı  Palize  Coş Hoşafı  Karavul Şerbeti  Kızılcık Şurubu  Saray Helvası.

Bolu Mutfağına Özgü Yemeklerden Bazıları :

Yayla Çorbası:

Bir tencerede tuzlu su kaynatılır. Ayıklanmış pirinç suyun içine atılır. Başka bir tencerede pişirilen nohut ta ilave edilir. Bir kapta 1 bardak un  2 kaşık süzme yoğurt ve 1 yumurta karıştırılıp çorbaya yedirilir. Ara sıra karıştırılarak pişirilen çorbanın üzerine kızartılmış tereyağı dökülerek servis yapılır.

Yoğurtlu Bakla Çorbası : Bir tencerede kaynayan suyun içine küçük bir soğan rendelenir. Baklalar kırılıp yıkandıktan sonra tencereye atılır ve pişirilir. İçine un  yoğurt  1 yumurta ve tuz karıştırılır. İyice piştikten sonra üzerine yağ kızdırılıp dökülür ve servis yapılır.

Kabaklı Gözleme:

Kat kat açılan iki yufkanın arasına rendelenmiş kabak ve şeker kavrularak sürülür. Yufkaların kenarları bastırılarak birbirine yapışması sağlanır ve sac üzerinde pişirilir. Üst üste konulan gözlemeler yağlanıp kalbura bastırılarak şekil verilir. Kesilerek kaymakla birlikte servis yapılır.

Paşa Pilavı: Haşlanmış patateslerin kabukları soyulur ve doğranır. İçine 1-2 adet haşlanmış yumurta ve soğan doğranır. Maydanoz karabiber kırmızı pul biber yağ ve limon ilavesiyle karıştırılır ve servis yapılır.

Coş Hoşafı: Şeker pancarları temizlenir ve kabukları ile iyice suda pişirilir. 3-4 saat kaynadıktan sonra kabukları soyulur ve ince ince doğranır. Ekşi olması için içine pestil veya erik kurusu ve su ilave edilir. Soğuduktan sonra makarna veya pilavın yanında servis yapılır.

Höşmerim:

Kaymak ve süt bir tencerede kaynatılır. Yavaş yavaş un ilave edilip karıştırılarak pişirilir. Elde edilen hamur tavaya alınarak tere yağda kızartılır. Üzerine şeker serpiştirilerek servis yapılır.

Saray Helvası: Un yağda kavrularak miyane haline getirilir. Şeker suda ağda kıvamına gelinceye kadar kaynatılır. Daha sonra elde çekiştirilerek liflenmesi sağlanır. Biraz dinlendikten sonra tepsiye tepilir. Unun ve şekerin birbirine iyice karıştırılıp yedirilmesi gerekmektedir. Tepsiye tepilen tatlı baklava şeklinde kesilerek servis yapılır.



Bu yazı 3006 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
YAZARLAR
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI